Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/3157 Esas 2015/4701 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3157
Karar No: 2015/4701
Karar Tarihi: 16.11.2015

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/3157 Esas 2015/4701 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 17. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık uyuşturucu kullanmak için madde bulundurma suçundan hüküm giymişti. Ancak mahkeme, sanığa tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymama konusunda yazılı veya sözlü bir uyarıda bulunmadan ve savunma almadan ceza verdiği için karar bozuldu. Yargıtay 20. Ceza Dairesi'nin kararında, TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında belirtildiği gibi, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymayan sanıklar hakkında yargılamanın devam edeceği ve hüküm verileceği vurgulandı. Ayrıca, sanığın daha önce aynı suçtan hüküm giyip giymediği veya tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin infazı sırasında suç işleyip işlemediği gibi konuların araştırılması gerektiği belirtildi. Kararda, bu durumda hüküm verilebilecek ceza ve TCK'nın 191. maddesi ile 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi, CMK'nın 223. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddesi detaylı bir şekilde açıklanarak belirtildi.
20. Ceza Dairesi         2015/3157 E.  ,  2015/4701 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 10 - 2014/29020
Mahkeme : İSTANBUL 17. Sulh Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi – Numarası : 19/12/2013 – 2013/748 esas ve 2013/1975 karar
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma


Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceği öngörüldüğünden; duruşma için sanığa gönderilen davetiyenin “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı kabul edilerek hakkında cezaya hükmolunabileceği” uyarısı ile birlikte sanığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden, belirtilen nitelikte uyarıyı içermeyen tebligatla yetinilerek ve sanığın savunması da alınmadan mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kabule göre;
2-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”,
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 16/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara