Esas No: 2015/136
Karar No: 2015/4675
Karar Tarihi: 16.11.2015
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/136 Esas 2015/4675 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 10 - 2015/78109
Mahkemesi : GEBZE 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi -Numarası : 29/01/2015, 2014/380 esas ve 2015/29 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenin dışındaki yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- ...Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suça konu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunenin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Suç tarihinin gerekçeli karar başlığına ""08.10.2014, 09.10.2014, 21.10.2014, 04.11.2014"" yerine ""04.11.2014"" olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümüne “... bez torbanın” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ....Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce alınan şahit numunenin” ibaresinin eklenmesi,
2- Suç tarihinin gerekçeli karar başlığına "08.10.2014, 09.10.2014, 21.10.2014, 04.11.2014" olarak yazılması,
Suretiyle, hükmün üye Ender Şener"in karşı oyu ve oyçokluğuyla DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.11.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Sanık hakkındaki hükümle ilgili olay - iddia - uygulama
Gebze Emniyet Müdürlüğü görevlilerince uyuşturucu madde ticareti yaptığı bilgisi alınan yakalanmamak için sıksık telefon değiştiren ve büyük miktarda uyuşturucu madde taşımaktan kaçınan, torbacı tabir edilen uyuşturucu/uyarıcı madde satıcısı olduğu tespit edilen B.. D.. hakkında başka surette delil elde edilememesi nedeniyle Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.09.2014 tarih ve 2014/580 Değişik iş sayılı kararı ile CMK"nın 135. maddesi uyarınca iletişiminin tespiti, dinlenmesi, kayda alınmasına ilişkin karar verildiği, bu karara dayanılarak tedbirin uygulanmasına geçildiği, iletişiminin dinlenilmesinden sanığın uyuşturucu/uyarıcı madde satacağı kişilerle buluşma yapacağı yerler tespit edilerek tertibat alınıp izlemeye başlandığı anlaşılmakla; sanığın 08.10.2014 tarihinde saat 22.45 sıralarında haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturmaları ayrılan Y.. K.."ya 1 adet MDMA içerir hap, 09.10.2014 tarihinde 18.50 sıralarında S.. S.."a 2 adet ... içerir hap, 21.10.2014 tarihinde 15.30 sıralarında E.. D.."e 1 adet... içerir hap sattığı, iletişim dinlenmesi, fiziki takip tutanakları, satın alan kişilerin beyanları, satın aldıkları maddeler ile belirlenmiş, uyarıcı maddeleri alan kişiler yönünden TCK"nın 191. maddesi uyarınca işlem yapıldığı anlaşılmıştır. Bu belirlemelerden sonra da tedbire devam edilmiş 04.11.2014 tarihinde ... mahallesi...Caddesi üzerinde sanık yakalanmış üzerinde montunun kolu içinde 2 adet şeffaf poşetlerde ... adet ... içerir hap ele geçirilmiş, evinde yapılan aramada yine .. adet ... içerir uyarıcı nitelikte haplar elde edilmiştir.
Soruşturmanın başlangıcından sonlandırılıncaya kadar geçen süreçte uyuşturucu/uyarıcı madde ticareti yapan kişi ya da kişilere ilişkin başkaca bir tespit bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sanık B.. D.. hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan dava açılmış ve TCK"nın 188/3 ile 43. maddesi uyarınca cezalandırılması istenmiştir.
Mahkemece TCK"nın 188/3 ve 43. maddeleri uygulanmak suretiyle sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir
Daire Çoğunluğunun Görüşü:
Sanık müdafii tarafından temyiz edilen hüküm Daire çoğunluğunca düzeltilerek onanmıştır.
Karşı Oy Gerekçesi:
Devletin temel görevlerinden biri de "suç işlenmesini önlemektir" kolluk görevlilerinin daha fazla ceza almasını sağlamak için şüphelinin suç işlemeye devam etmesine fırsat vermesi kabul edilecek bir uygulama değildir. Aksi halde Anayasa"nın 2. maddesinde yer alan "hukuk devleti" ilkesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde yer alan "adil yargılanma hakkı" ihlal edilmiş olur. Kolluğun görevi suçu ve faili belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmektir.
Tüm dosya kapsamına bakıldığında kolluk görevlileri, sanık Bilgin hakkındaki 26.09.2014 tarihli iletişimin dinlenmesi kararından itibaren yaptığı dinlemeden sanığın 08.10.2014 tarihli eylemini tespit etmiş, bu ilk eyleme kadar başka kişilerin onun suçuna iştirak ettiğine ilişkin bir tespit ve bulguya ulaşamamış devamında da satın alanların dışında soruşturulacak bir kişiyi de tespit edememiştir. Aslında soruşturmanın başında da dinleme kararı sadece bu kişi için istenmiştir, yani ortada uyuşturucu/uyarıcı madde satışı yapan başka kişi de yoktur.
Sanık B.08/10/2014 tarih ve saat 22.45 de uyuşturucu madde satma suçu belirlenmiş, suç delilleri elde edilmiştir. Yakalanmaması için sebep yoktur, satın alan ve satın aldığı uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. iletişim çözüm tutanakları, satın alan kişinin beyanı ve satın aldığı uyarıcı madde mevcuttur.
Konutunda ve diğer yerlerinde arama kararı alınarak hemen arama yapılması, uyuşturucu satın alan kişiye teşhis ettirilmesi mümkün olup, bu işlemler yapılmamış, yakalanması ve ev araması yapılması için 04.11.2014 tarihine kadar beklenilmiş, bu arada sanığın 09.10.2014, 21.10.2014 tarihli suçları işlemesine fırsat verilmiş bu da yetmemiş yakalanması için hiçbir sebep olmadığı halde 04.11.2014 tarihine kadar beklenilerek sanığın birden çok aynı suçu işlemesine adeta fırsat verilmiştir.
Soruşturma delil toplama suç ve failini belirleme işlemidir, keyfi bir şekilde yürütülemez.
Yürütülmüşse de doğan ağır hukuki sonuçlardan sanık sorumlu tutulamaz.
Açıklanan tüm bu nedenlerle yakalanması ve yeni eylemlere devam etme fırsatı verilmemesi mümkün olan sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasının yasaya aykırı olması nedeniyle hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan çoğunluğun düzeltilerek onama görüşüne katılmıyorum.