Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/390 Esas 2020/5582 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/390
Karar No: 2020/5582
Karar Tarihi: 01.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/390 Esas 2020/5582 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi, davalının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davacının talebinin reddine karar vermiştir. Davacı vekili, dava dosyası için temyiz dilekçesi vermiş ancak Yargıtay, mahkemenin kararını uygun bulmuş ve temyiz itirazlarının reddedilmesine karar vermiştir. Kararda TMK 705 maddesi de bahsedilerek kamulaştırma dosyasında davacı lehine taşınmaz üzerinde irtifak hakkı tesis ve tesciline karar verilmesi, mülkiyetin davacıya intikal etmiş olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TMK 705. madde: \"İrtifak hakkı sahibine, taşınmazın belli bir kısmı üzerinde belli bir tasarruf yetkisi verir. İrtifak hakkı, tapu kütüğüne şerh olarak işlenir.\"
- HUMK 438. madde: \"Yargıtay, davayı incelemekle yetinir; hiçbir şekilde hüküm kuramaz.\"
11. Hukuk Dairesi         2020/390 E.  ,  2020/5582 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14.11.2019 tarih ve 2019/196- 2019/1143 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı şirket aleyhine Silivri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/221 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsiline yönelik davanın yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, ödenen bu bedelden müvekkili ile davalı arasında yapılan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümleri gereğince davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 67.260,14 TL ile 100,00 TL temyiz harç masraflarının ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu ödemenin, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 28/05/2013 tarihli hisse satış sözleşmesinden önce 18/06/2008 tarihinde yapıldığı, bu dönemde yapılan ödeme nedeniyle davacının (devir öncesi) 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi"ne istinaden yine hisselerinin tamamı kamuya ait bulunan davalı TEDAŞ"tan dava konusu alacağı talep etmesinin mümkün olmadığı, 28/05/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi ile tamamen el değiştiren davacının, kendisi tarafından yapılmayan ödemeyi, kesinleşen devre esas bilançolarda yer almaması nedeniyle davalıdan talep edemeyeceği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında bulunmaması nedeniyle 28/05/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği ve 28/05/2013 günlü sözleşmeden önce gerçekleşen 18/06/2008 tarihli dava konusu ödeme ve sözleşmenin 9.3 ve 9.4 maddeleri gereğince davalının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kamulaştırma dosyasında mahkemece, davacı lehine taşınmaz üzerinde irtifak hakkı tesis ve tesciline karar verilmesi, TMK 705 maddesi gereğince mülkiyetin davacıya intikal etmiş olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamındaki azınlıkta kalan karşı oy gerekçesi doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de yerel mahkeme kararının sonucu itibariyle doğru bulunması karşısında hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan hükmün HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca açıklanan değişik gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara