Esas No: 2015/14607
Karar No: 2015/4352
Karar Tarihi: 26.10.2015
Uyuşturucu madde ticareti yapma - kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14607 Esas 2015/4352 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2015/14607 E. , 2015/4352 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : 1-Sanıklar ... ve ... dışındaki sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma
2-Tüm sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hükümler : 1-Tüm sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan ayrı ayrı mahkûmiyet
2-Sanıklar ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu
madde bulundurma suçundan ayrı ayrı mahkûmiyet
Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin istemlerinin, hükmedilen ceza sürelerine göre, 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve CMK"nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
1-Sanık ... hakkında "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" ve "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Sanık ..."ın yüzüne karşı 15/09/2009 tarihinde verilen karar yönünden, temyiz süresinin son günü, resmi tatil gününe (Bayram tatili) rastladığından, sanığın, engeç resmi tatilin bitiminden sonraki ilk mesai günü olan 23/09/2009 tarihinde temyiz isteminde bulunması gerektiği halde, süresinden sonra 24/09/2009 tarihinde temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla; sanık ..."ın süresinden sonra yaptığı temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-Sanıklar ..., ... , ... ve ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar ve müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde:
Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıkların ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
4-Sanıklar ... ve ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Alıcı durumundaki İlyas ... ve arkadaşlarının, sanık ... kendilerine uyuşturucu madde temininde aracılık etmesini istemeleri üzerine, sanığın, bu şahısları diğer sanık ... yanına götürdüğü; kendisinde uyuşturucu madde bulunmayan ... ise, ... ve yanında gelen şahıslarla birlikte uyuşturucu madde temin etmek üzere araçla yola çıktıkları, sanıklar ... ve ... uyuşturucu madde sattığını bildikleri "... " lakaplı kişi ile yolda karşılaşarak, ona uyuşturucu madde temin edip edemeyeceğini sordukları, bu kişinin uyuşturucu madde temin edebileceğini bildirmesi üzerine, ... "... " kişiden 200 TL karşılığı 100 gram civarında esrarı satın aldığı anlaşılmakla; sanıkların, alıcı konumundaki kişileri, uyuşturucu madde satıcılarına yönlendirerek uyuşturucu madde temininde aracılık ettikleri, dolayısı ile “suçun işlenmesine yardım eden” konumunda oldukları dikkate alınarak, haklarında TCK’nın 39. maddesinin 2-c fıkrası uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
5-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alma suçlarından dolayı başka dava olup olmadığı varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a)Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanıklar bu suçu daha önce işledikleri suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değillerse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanıklar hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b)Sanıklar bu suçu, daha önce işledikleri suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişler ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamaz" hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca "davanın düşmesine"
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelemesizin hükümlerin BOZULMASINA, 26/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.