Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/2516 Esas 2015/4335 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2516
Karar No: 2015/4335
Karar Tarihi: 26.10.2015

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/2516 Esas 2015/4335 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Yargıtay 20. Ceza Dairesi, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü olan bir kişi hakkında verilen beraat kararının kanun yararına bozulmasına ilişkin talepte bulunulduğunu ve yapılan inceleme sonucunda talebin yerinde olmadığına karar verildiğini açıkladı. Mahkeme, ilk kararın temyiz edilmesine rağmen dosya temyize gönderilmediği için kesinleşmediği ve kanun yararına bozma isteğinin bu nedenle reddedileceği sonucuna vardı. Kararda, suçun işlenmesi halinde 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası öngören TCK'nın 191/1. maddesi ile aynı suçun yeniden işlenmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağına dair 191/5. maddesi gibi kanun maddelerine de değinildi.
20. Ceza Dairesi         2015/2516 E.  ,  2015/4335 K.

    "İçtihat Metni"

    Yüksek ... Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü ... hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesi"nce 04.07.2014 tarihinde 2013/365 esas ve 2013/625 ek karar sayı ile verilen beraat kararının kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 23.01.2015 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    ... Sulh Ceza Mahkemesi"nce 11.07.2013 tarihinde 2013/365 esas ve 2013/625 karar sayı ile verilen, sanık ..."in TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddesi gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun"un 191/2. maddesi uyarınca tedavi altına alınmasına ve tedavisi süresince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kararın ve bu kararın infazı sırasında, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uymadığından 10 ay hapis cezasının aynen infazına ilişkin Mahkemenin 17/09/2013 tarihli ve aynı sayılı ek karar verildiği, 6545 sayılı Kanun"un yürürlüğe girmesi nedeniyle, hükümlü hakkında lehe olan kanun hükümlerinin uygulanması için Cumhuriyet savcılığınca yapılan başvuru üzerine, ... Sulh Ceza Mahkemesi"nce 04.07.2014 tarihinde 2013/365 esas ve 2013/625 ek karar sayı ile "6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme, hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen kişilerin, bu kararın yerine getirilmesi sırasında yeniden uyuşturucu kullandığından bahisle dava açılan ve ceza alan hükümlüler bakımından lehe kanun durumundadır. Zira bu durumdaki kişiler, söz konusu eylemi 28/06/2014 tarihinden sonra işlediklerinde, haklarında soruşturma ve kovuşturma yapılamayacaktır." gerekçesiyle hükümlünün beraatine karar verildiği
    Anlaşılmıştır.
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eyleminin suç olmaktan çıkarılmadığı, tam tersine 1. fıkraya göre, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis olan müeyyidenin, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak artırıldığı, ancak anılan maddenin 2 ve devamı maddelerinde soruşturma aşamasında olan dosyalar için kamu davasının açılmasının ertelenmesi müessesesinin getirildiği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de aynı suçun erteleme süresi içerisinde yeniden işlenmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağının hüküm altına alındığı, ancak bu düzenlemeden yararlanabilmek için kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, kişi hakkında deneme süresi içerisinde kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçundan yürütülmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunması gerektiği, somut olayda sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün kesinleştiği, keza 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin de yürütülmekte olan kovuşturmalarla ilgili düzenlemeler getirmiş olduğu, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarında kazanılmış hak olmayacağı kuralı da göz önüne alınmak suretiyle, hakkında verilen hüküm kesinleşmiş ve infaz
    edilmiş sanığın beraatine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.» denilerek, ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 04.07.2014 tarihli ek kararının bozulması istenmiştir.
    Dosya kapsamına göre, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu verilen kanun yararına bozma isteğine konu 11/07/2013 tarihli, sanığın TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası ve 62. maddesi gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun"un 191/2. maddesi uyarınca tedavi altına alınmasına ve tedavisi süresince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin ilk kararın, sanık tarafından temyiz edilmesine rağmen dosya temyiz incelemesi için Yargıtay"a gönderilmeyerek, ... Asliye Ceza Mahkemesince itirazın reddine karar verilmesi nedeniyle kesinleşmediği anlaşıldığından; 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin (1). fıkrası uyarınca, ancak temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar ya da hükümler hakkında kanun yararına bozma yoluna başvurulabilmesi karşısında, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin bu aşamada REDDİNE, dosyanın ... Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 26/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara