11. Hukuk Dairesi 2020/2677 E. , 2020/5580 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 11.04.2017 tarih ve 2015/918 E- 2017/261 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi"nce verilen 24.12.2018 tarih ve 2017/2469 E- 2018/2026 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı aleyhine davalı tarafından bonoya dayalı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce davacı tarafından davalıya 100.000.-TL haricen ödeme yapıldığını, ancak yapılan ödemenin davalı tarafından takip dosyasına yansıtılmadığını ileri sürerek takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre, dava tarihi itibariyle davacının takipten dolayı davalıya olan borcunun 85.928,89 TL olduğu, davacının dayandığı adi yazılı belgede “14 İcra Müdürlüğü 2009/502 sayılı takip dosyasında ...’a olan borcuma mahsuben 100.000.-TL ödedim” ibaresinin yer aldığı ve taraflarca imzalandığı, belgenin tarihinin takip tarihinden sonra dava tarihinden önce olduğu, davalının Ankara 10 İcra Hukuk Mahkemesinin 23.12.2014 tarihli duruşmasında dava konusu adi yazılı belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak davacıdan böyle bir para almadığını belirttiği, imzanın davalıya ait olduğunun sabit olduğu, davalının belgenin boş olarak imzalandığı ve üstündeki yazıların anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını ise yazılı bir delille ispatlayamadığı, bu nedenle 18.04.2011 tarihli 100.000.-TL bedelli ödemenin takip borcunu itfa ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya takip sonrası yapılan harici ödeme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş olup, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce, icra hukuk mahkemesince görülen davada davalı asilin davaya dayanak ödeme belgesindeki imzayı kabul ederek belge içeriğindeki yazıları inkar ettiği, işbu davada ise davalının yargılama sırasında mahkeme içi ikrarını değiştirerek, imza ve yazı inkarında bulunduğu, davalının bu beyanı karşısında mahkemece kanıt yükünün davalıda olduğu ve savunmanın da yazılı delillerle kanıtlanabileceğinin kabul edildiği, ancak davalı tarafından dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, bu nedenle icra hukuk mahkemesindeki davalının imzayı kabul beyanına itibar edilerek davacının, yaptığı ödeme tutarının icra takibine konu borcu karşılayıp karşılamadığının tespiti yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinde de bir usulsüzlük görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, karar örneğinin bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2.206,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 01.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.