Tefecilik - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/3132 Esas 2020/2607 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3132
Karar No: 2020/2607
Karar Tarihi: 09.12.2020

Tefecilik - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/3132 Esas 2020/2607 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir tefecilik davasında sanık beraat etmiştir. Daha önce aynı suçtan mahkumiyet kararı verilen ve temyiz edilerek Yargıtay'a taşınan bir başka dava dosyasının da incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Tefecilik suçunun hukuki yararının toplum olduğu ve suçun unsurları arasında kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesi olduğu ifade edilmiştir. Zincirleme suçların son işlendiği günün suç tarihi olduğu ve bu nedenle asılları veya onaylı örneklerinin birleştirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere, TCK'nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun meslek haline getirilmesinin suçun unsurları içinde yer almadığı belirtilmiştir. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi amacıyla sanığın alacaklı olduğu icra takip dosyalarının tespiti yapılması, takip borçlularının tanık sıfatıyla dinlenilmesi ve sanığın sosyal ve mali durumunun araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, TCK'nın 3/1 ve 61/1. maddelerinin gözetilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
9. Ceza Dairesi         2020/3132 E.  ,  2020/2607 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Tefecilik
    Hüküm : Beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dairemizin 2020/6509Esas sırasında kayıtlı dosyası ile bu dosya arasında fiili ve hukuki bağlantı olduğundan birlikte ele alınarak yapılan değerlendirmede;
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün ve 2014/118 Esas, 2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel sanık hakkında dava konusu olsun ya da olmasın tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında;
    UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanık ... hakkında Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 26/10/2015 tarih ve 2014/1086 E - 2015/977 K sayılı ilamıyla tefecilik suçundan mahkumiyet kararı verildiği, dosyanın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2020/6509 Esasına kaydedildiği, yine hakeza temyize konu işbu kamu davasında ... hakkında aynı suçtan Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/12/2014 tarih ve 2013/527 E - 2014/631 K sayılı ilamı ile tefecilik suçundan beraat kararı verildiği, dosyanın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2020/3132 Esasına kaydedildiği, dairemizin 2020/3132 Esas sırasına kayıtlı dosyanın suç tarihinin 03/04/2012, iddianame tarihinin 04/11/2013 olduğu, yine dairemizin 2020/6509 Esasına kayıtlı dosyanın suç tarihinin 2010 yılı ve devamı, iddianame
    tarihinin 17/11/2014 olması karşısında; anılan dava dosyalarının akıbetlerinin araştırılarak mümkünse davaların birleştirilmesi, kesinleşmesi veya birleştirme olanağının ortadan kalkması durumunda ise asılları veya onaylı örneklerinin bu dosya arasına konulmasından sonra, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme tek tefecilik suçunu oluşturması nedeniyle TCK"nın 3/1 ve 61/1. maddelerinin gözetilmesi, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılabilmesi amacıyla, sanığın alacaklı olduğu icra takip dosyalarının tespitiyle varsa takip borçlularının tanık sıfatıyla dinlenilmesi, kolluk marifeti ile sanığın tefecilik yapıp yapmadığı hususunun ve sosyal ve mali durumunun araştırılması ile hasıl olacak sonuca göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 09/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara