20. Ceza Dairesi 2015/8271 E. , 2015/4251 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1- Dosya kapsamına göre; sanık ... ,...plakalı araçla yüklü miktarda uyuşturucu madde getireceği ihbarı üzerine arama işleminin ... Sulh Ceza Hakimliğinin 01.08.2014 gün ve 2014/113 sayılı önleme arama kararınına göre gerçekleştirildiği olay tutanağına göre sanıkların içinde bulunduğu araçta suç konusu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
2559 sayılı PVSK"nın 9. maddesine göre "önleme araması", suç işlenmesinin veya bir tehlikenin önlenmesi için yapılan aramadır. Önleme aramasının muhatapları suç şüphesi altında olmayan kişilerdir.
CMK"nın 116 ve 119. maddelerine göre "adli arama" ise, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa önleme araması değil ancak adli arama yapılabilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/610, 2014/512, 2013/841, 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak ya da koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
Somut olayda gelen ihbar nedeniyle bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. CMK"nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" alınmadan, olaydan 11 gün önce verilen "önleme araması kararına" dayanılarak sanıkların içinde bulunduğu araçta arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem "suçun maddi
konusu" hem de "suçun delili" olup "hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz."
Sanıklara isnat olunan suçun maddi konusu olan uyuşturucu maddenin hukuka aykırı yöntemle elde edilmesi nedeniyle suçun maddi konusu bulunmadığı ve hükme esas alınamayacağı; buna bağlı olarak suçun unsurunun oluşmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
Sanıklar ... ve ..., içinde yakalandıkları araçtan kaçan şahsın sanık ... olduğunu beyan ettikleri anlaşıldığından: sanık ... suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile sanıklar ... ve ... ile eşya sahibi ..."ın temyiz itirazları, sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde olduğundan, re"sen de temyize tabi olan hükümlerin BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanık ... hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına, yakalama müzekkeresinin geri alınmasına, diğer sanıkların SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmalarının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 22.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI: 22.10.2015 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."in katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan Sanıklar ... müdafiisi Avukat ... ve ... müdafii Avukat ... ve sanık ... müdafii Av. ... yüzlerine karşı 22.10.2015 tarihinde, açık olarak okunup anlatıldı.