Esas No: 2015/2501
Karar No: 2015/4239
Karar Tarihi: 21.10.2015
Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/2501 Esas 2015/4239 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Yüksek ... Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü ... hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesi"nce 04/07/2014 tarihinde 2012/106 esas ve 2012/291 karar sayılı ek karar ile verilen beraat kararının kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 28/01/2015 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
a) ... Sulh Ceza Mahkemesi"nce 08/03/2012 tarihinde 2012/106 esas ve 2012/291 karar sayı ile verilen, hükümlü ... "in TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası ile 43/1. maddesi uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca aynı Kanun"un 191. maddesinin 2. fıkrası tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
b) İnfaz aşamasında, ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce hükümlünün tedbire uymadığının bildirilmesi üzerine, Mahkemesince 25/12/2012 tarihinde 2012/106 esas ve 2012/291 karar sayılı ek karar ile Mahkemenin 08/03/2012 tarihli hükmünün aynen infazına karar verildiği, hükümlünün bu karara itiraz etmemesi üzerine, aynen infaz kararının 29/01/2013 tarihinde kesinleştiği,
c) İnfaz aşamasında, 6545 sayılı Kanun"un yürürlüğe girmesi nedeniyle, hükümlü hakkında lehe olan kanun hükümlerinin uygulanması için Cumhuriyet savcılığınca yapılan başvuru üzerine, ... Sulh Ceza Mahkemesi"nce 04/07/2014 tarihinde 2012/106 esas ve 2012/291 karar sayılı ek karar ile " 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme, hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen kişilerin, bu kararın yerine getirilmesi sırasında yeniden uyuşturucu kullandığından bahisle dava açılan ve ceza alan hükümlüler bakımından lehe kanun durumundadır. Zira bu durumdaki kişiler, söz konusu eylemi 28/06/2014 tarihinden sonra işlediklerinde, haklarında soruşturma ve kovuşturma yapılamayacaktır." gerekçesiyle hükümlünün beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «6545 sayılı Kanun"la yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eyleminin suç olmaktan çıkarılmadığı, tam tersine 1. fıkraya göre, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis olan müeyyidenin, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak artırıldığı, ancak anılan maddenin 2 ve devamı maddelerinde soruşturma aşamasında olan dosyalar için kamu davasının açılmasının ertelenmesi müessesesinin getirildiği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de aynı suçun erteleme süresi içerisinde yeniden işlenmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağının hüküm altına alındığı, ancak bu düzenlemeden yararlanabilmek için kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, kişi hakkında deneme süresi içerisinde kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya
bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçundan yürütülmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunması gerektiği, somut olayda sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün kesinleştiği ve infaz dahi edildiği, keza 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin de yürütülmekte olan kovuşturmalarla ilgili düzenlemeler getirmiş olduğu, bu durumda 6545 sayılı Kanun ile sanık lehine getirilmiş bir düzenleme bulunmadığı, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarında kazanılmış hak olmayacağı kuralı da göz önüne alınmak suretiyle, hakkında verilen hüküm kesinleşmiş ve infaz edilmiş sanığın beraatine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.» denilerek, Karşıyaka 4. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 04/07/2014 tarihli ek kararının bozulması istenmiştir.
Sanığın bu suçu, daha önce işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediği anlaşılmakla, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” Karar verilmesi gerekirken, eylemin suç olmaktan çıktığı gerekçesiyle uyarlama üzerine beraat hükmü kurulması kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görüldüğünden; ... Sulh Ceza Mahkemesinin 04/07/2014 tarihli 2012/106 esas ve 2012/291 karar sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Mahkemesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.