Esas No: 2015/2533
Karar No: 2015/4144
Karar Tarihi: 19.10.2015
Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/2533 Esas 2015/4144 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
... Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü ... hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesi"nce 06.08.2014 tarihinde 2014/237 esas ve 2014/389 karar sayılı ek karar ile uyarlama üzerine verilen beraat hükmünün kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 06.02.2015 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
a) ... 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nce 22.05.2013 tarihinde 2013/166 esas ve 2013/755 karar sayı ile verilen, sanık ..."in 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ilişkin kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
b) İnfaz aşamasında, ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce sanığın tedbire uymadığının bildirilmesi üzerine, Mahkemesince 16.04.2014 tarihinde 2014/237 esas ve 2014/389 karar sayı ile sanığın 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası, 62, 50, 52. maddeleri gereğince 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmolunduğu, hükmün kesinleştiği,
c) İnfaz aşamasında, 6545 sayılı Kanun"un yürürlüğe girmesi nedeniyle, hükümlü hakkında lehe olan kanun hükümlerinin uygulanması için Cumhuriyet savcılığınca yapılan başvuru üzerine, ... 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nce 06.08.2014 tarihinde 2014/237 esas ve 2014/389 karar sayılı ek karar ile "6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme, hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen kişilerin, bu kararın yerine getirilmesi sırasında yeniden uyuşturucu kullandığından bahisle dava açılan ve ceza alan hükümlüler bakımından lehe kanun durumundadır. Zira bu durumdaki kişiler, söz konusu eylemi 28/06/2014 tarihinden sonra işlediklerinde, haklarında soruşturma ve kovuşturma yapılamayacaktır." gerekçesiyle hükümlünün beraatine karar verildiği, anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eyleminin suç olmaktan çıkarılmadığı, tam tersine 1. fıkraya göre, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis olan müeyyidenin, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak artırıldığı, ancak anılan maddenin 2 ve devamı maddelerinde soruşturma aşamasında olan dosyalar için kamu davasının açılmasının ertelenmesi müessesesinin getirildiği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de aynı suçun erteleme süresi içerisinde yeniden işlenmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağının hüküm altına alındığı, ancak bu düzenlemeden yararlanabilmek için kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, kişi hakkında deneme süresi içerisinde kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçundan yürütülmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunması gerektiği, somut olayda sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün kesinleştiği ve infaz dahi edildiği, keza 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddenin de yürütülmekte olan kovuşturmalarla ilgili düzenlemeler getirmiş olduğu, bu durumda 6545 sayılı kanun ile sanık lehine getirilmiş bir düzenleme bulunmadığı, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarında kazanılmış hak olmayacağı kuralı da göz önüne alınmak suretiyle, hakkında verilen hüküm kesinleşmiş ve infaz edilmiş sanığın beraatine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.» denilerek, ... 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 06.08.2014 tarihli ek kararının bozulması istenmiştir.
./..
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesi gerekirken, eylemin suç olmaktan çıktığı gerekçesiyle beraat hükmü kurulması kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görüldüğünden; ... 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 06.08.2014 tarihli 2014/237 esas ve 2014/389 karar sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın ... Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.