Esas No: 2015/332
Karar No: 2015/4112
Karar Tarihi: 15.10.2015
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/332 Esas 2015/4112 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-5271 sayılı CMK’nın kararın alındığı tarihte yürürlükte bulunan “Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi” başlıklı 139. maddesine göre; “Madde 139-(1) soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi halinde, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı kararı ile kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir”
Maddeye göre gizli soruşturmacı görevlendirilmesi için;
1- Suç, kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olmalıdır,
2- Suçun işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması,
3- Başka yolla delil elde edilme imkânının bulunmaması,
Gereklidir.
Somut olayda; ... ili ..., ..., ... ve ... ilçelerinde oturan bazı kişilerin uyuşturucu madde ticareti yaptıklarına ilişkin ihbarlar ve istihbarî bilgi edinilmesi üzerine, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararı alınmıştır. Gizli soruşturmacılar 09.07.2013, 10.07.2013, 11.07.2013, 09.09.2013, 11.09.2013, 12.09.2013 tarihlerinde ... ve ... mahallelerinde sanıklar ile iletişime geçerek, sanıklardan toplamda 120 TL karşılığında net ağırlıkları toplamda 0,67 gram olan eroinleri satın almışlardır.
Kolluk görevlisi “suçu ve failini belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusundaki genel görevi kapsamında, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmese de, uyuşturucu ticareti yapma suçu ile ilgili olarak, alıcı rolüne girerek sanıktan uyuşturucu madde alabilir. Bu şekilde elde edilen delil gizli soruşturmacının adli kolluk görevlisi olması halinde hukuka uygundur.
Bu kapsamda işlem yapan gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadıklarının sorularak sonucuna göre hüküm kurulması, gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kabule göre de; Gizli soruşturmacıların 09.07.2013 ve 09.09.2013 tarihlerinde sanıklardan toplamda 40 TL karşılığı 2 paket eroin satın almaları üzerine sanıkların "satmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçu belirlenmiş ve bu suçun delili elde edilmiştir. Buna rağmen, aynı gizli soruşturmacıların sanıklardan 10.07.2013, 11.07.2013, 11.09.2013, 12.09.2013 tarihlerinde aynı yerde 80 TL verip tekrar 4 adet uyuşturucu satın almaları gereksiz olduğu gibi görevleri kapsamında da değildir. Öte yandan, gizli soruşturmacıların asıl amacı "uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak" değil, "suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibarettir." Bu nedenlerle gizli soruşturmacılar tarafından sanıklardan birden fazla uyuşturucu madde alınması, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım -satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanıkların cezalarının TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi;
Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükümlerin BOZULMASINA, 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.