Esas No: 2019/2616
Karar No: 2020/2756
Karar Tarihi: 25.06.2020
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/2616 Esas 2020/2756 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki tespit davası nedeniyle verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 19/02/2019 gün ve 2018/1692 Esas - 2019/1107 Karar sayılı ilamına karşı davalı vekili tarafından süresi içinde maddi hatanın düzeltilmesi yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Mahkemenin 2016/434 E. 2017/476 K. sayılı kararının Dairemizin 19/02/2019 tarih, 2018/1692 E. ve 2019/1107K. sayılı ilamı ile onandığı, davalı ... işyerinin karar düzeltme talepli dilekçesi ile maddi hataya dayalı olarak onama ilamının düzeltilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.Mahkemenin 02/04/2019 tarihli ek kararı ile İş Mahkemelerinden verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı belirtilerek davalı vekilinin talebinin reddine karar verilmiş ve ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- 25/10/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “6100 sayılı HMK’nun kanun yollarına ilişkin hükümleri İş Mahkemelerince verilen hükümler hakkında da uygulanır.” düzenlemesi gereği İş Mahkemeleri de 6100 sayılı HMK’nun kanun yollarına ilişkin hükümlerine tabidir. Karar düzeltme yolu 6100 sayılı HMK’ da düzenlenmemiştir. Bu nedenle karar düzeltme talebinin reddine karar verilmesi gerekmekte ise de buna ilişkin olarak yapılan talepleri değerlendirme yetkisi mahkemeye ait olmayıp Yargıtay ilgili Dairesine aittir. Mahkeme bu hususta bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi gerektiğinden mahkemenin davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine ilişkin EK KARARININ KALDIRILMASINA, karar verilmiştir.
2-Yargıtay onama ya da bozma kararlarında açıkça maddi hatanın bulunduğu hallerde, dosyanın yeniden incelenmesi mümkündür. Zira maddi yanılgıya dayalı olarak verilmiş onama ya da bozma kararları ile hatalı biçimde hak sahibi olmak, evrensel hukukun temel ilkelerine ters düştüğünden karşı taraf yararına sonuç doğurmamalıdır. Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır ancak anılan kararda ve Dairemizin onama ilamında maddi hata bulunmadığından ve karar düzeltme yoluda olmadığından davalı vekilinin talebinin reddi gerekir.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle Mahkemenin 02/04/2019 tarihli ek kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, istek halinde temyiz harcı ile karar düzeltme harcının davalıya iadesine, 25/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.