Esas No: 2015/1387
Karar No: 2015/4065
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/1387 Esas 2015/4065 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükmolunan adli para cezalarının ve yargılama giderinin 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2- TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıklar ... ve ... bu fıkranın (c) bendinde yazılı olan "velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri" açısından yoksunluklarının, sadece kendi altsoyları üzerindekiler yönünden koşullu salıverilmesine, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infaları tamamlanıncaya kadar süreceği gözetilmeden, tümü için koşullu salıverilmesine kadar sürmesine karar verilmesi,
3- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106. maddesinin 4. fıkrasında, “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmünün öngörülmüş olması karşısında; suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık Halil hakkında ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesinin olanaklı olmadığı ve sözü edilen maddenin 11. fıkrası uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"a göre tahsil edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “ödenmeyen adli para cezasının tahsil edileceği ve hapse çevrileceğinin” belirtilmesi,
./..
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi ve eksikliğin giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Sanıklar hakkında YTL olarak hükmolunan adli para cezalarının ve yargılama giderinin (TL)"ye dönüştürülmesi
2- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkralarından çıkarılması ve yerine “Sanıklar ...., ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına"" ibaresinin yazılması,
3- Sanık ... ile ilgili adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin bölümde yer alan “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin" ibaresinin çıkartılarak yerine "ödenmeyen adli para cezasının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil edileceğine“ ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, sanık ... yönünden Üye ... karşı oyu ve oyçokluğuyla, diğer sanıklar ..., ... ve ... yönünden oybirliğiyle 14.10.2015 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Sanık ... hakkındaki hükümle ilgili
Sanığın üzerinde yapılan aramada ele geçirilen 1 parça halinde net 3,15 gram esrarı savunmasının aksine, satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı; sanığın diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine veya diğer sanıklarda ele geçen uyuşturucu maddeyle ilgisi olduğuna ilişkin, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı, sabit olan fiilinin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu bu nedenle sanık hakında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma yerine uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırıdır.
Sanık ... hakkındaki hükmün açıkladığım gerekçe ile bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, çoğunluğun düzeltilerek onama görüşüne katılmıyorum. 14.10.2015