Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/4598 Esas 2015/3974 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4598
Karar No: 2015/3974
Karar Tarihi: 12.10.2015

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/4598 Esas 2015/3974 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Kararın A bölümünde, sanık H.'nin başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum edildiği belirtiliyor ve temyiz itirazlarının reddedildiği, hükümlerin onaylandığı yazılıyor. Bölüm B'de ise, sanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkum edildiği ve yapılan önleme aramasının hukuka aykırı olduğu için elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı belirtiliyor. Kanun maddeleri ise şöyle sıralanıyor: Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu (2559) Madde 9, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) (5271) Madde 116, CMK (5271) Madde 119, CMK (5271) Madde 206, CMK (5271) Madde 217, CMK (5271) Madde 230, CMK (5271) Madde 289, Türk Ceza Kanunu (TCK) (5237) Madde 58, 1982 Anayasası (2709) Madde 38.
20. Ceza Dairesi         2015/4598 E.  ,  2015/3974 K.
  • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA
  • RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK
  • ÖNLEME ARAMASI - ADLİ ARAMA
  • ADLİ ARAMA KARARI GEREKTİREN BİR OLAYDA, ÖNLEME ARAMASI KARARINA DAYANILARAK ARAMA YAPILMASI
  • HUKUKA AYKIRI YÖNTEMLERLE ELDE EDİLMİŞ DELİL
  • POLİS VAZİFE VE SELAHİYET KANUNU (2559) Madde 9
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 116
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 119
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 206
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 217
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 230
  • CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 289
  • TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 58
  • 1982 ANAYASASI (2709) Madde 38

"İçtihat Metni"

A) Sanık H.. hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Adana 9. Sulh Ceza hakimi tarafından 29.08.2013 tarihinde 2013/1798 D. İş sayı ile; "30.08.2013 – 12.09.2013 tarihleri arasında önleme arama kararı" verilmiştir.
Olay tutanağının içeriğine göre, ...plaka sayılı kamyonette bulunan A.., Y..ve İ.. isimli şahısların öncülük yaptıkları sürücüsü M..olan .... plakalı araçla Diyarbakır"dan temin ettikleri yüklü miktarda uyuşturucuyu Mersin iline götürdükleri yönünde 10.09.2013 tarih ve saat 13.00 da alınan istihbari bilgi neticesinde yapılan aramada net 48.000 gr esrar ele geçirilmiştir.
2559 sayılı PVSK"nın 9. maddesine göre "önleme araması", suç işlenmesinin veya bir tehlikenin önlenmesi için yapılan aramadır. Önleme aramasının muhatapları suç şüphesi altında olmayan kişilerdir.
CMK"nın 116 ve 119. maddelerine göre "adli arama" ise, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa önleme araması değil ancak adli arama yapılabilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/610-2014/512- 2013/841-2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak ya da koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 289. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
Somut olayda; sanıkların Mersin iline uyuşturucu götürecekleri husunda istihbari bilgi edinilmesi nedeniyle, niteliği ve faili belli olan bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. CMK"nın 116-117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" alınmadan, "önleme araması kararına" dayanılarak sanığın eşyasında arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise, hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup "hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz."
İsnat olunan suçun maddi konusu olan uyuşturucu maddenin hukuka aykırı yöntemle elde edilmesi nedeniyle suçun maddi konusu bulunmadığı ve hükme esas alınamayacağı; buna bağlı olarak suçun unsurunun oluşmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kabule göre;
Sanıklar İ..ve M..A..hakkında TCK"nın 58/6-7. maddesi uygulanırken, sanıkların cezalarının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi yerine, yazılı şekilde, sanıkların "şartla tahliye edilmelerini takiben denetimli serbestlik tedbiri" uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanıkların SALIVERİLMELERİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadıkları takdirde serbest bırakılmalarının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı"na yazı yazılmasına,12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara