Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/6435 Esas 2015/3952 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6435
Karar No: 2015/3952
Karar Tarihi: 08.10.2015

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/6435 Esas 2015/3952 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ötürü mahkûm edilmiştir. Ancak sanığa yapılan tebligatlar yanlış adrese yapıldığı için hüküm kesinleşmemiş ve hukuken geçersizdir. Dosya incelendiğinde, sanık hakkında başka bir dava olup olmadığı, eğer varsa verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında suç işleyip işlemediği belirlenmelidir. Şayet tedbirler uygulanmamışsa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmelidir. Eğer sanık, tedavi/denetimli serbestlik tedbirleri sırasında suç işlemişse, dava düşürülmelidir. Bu konuda karar vermek için kanun maddeleri detaylı bir şekilde incelenmelidir. Bu maddeler; TCK'nın 191. ve 85. maddeleri ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası ve CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrasıdır.
20. Ceza Dairesi         2015/6435 E.  ,  2015/3952 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç :Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm :Mahkûmiyet

    Dosya İncelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Sanığın, mahkemeye “yerleşim yeri” olarak bildirdiği, ancak kovuşturma aşamasında sanık adına tebligat yapılmayan adrese, yokluğunda verilen 19/03/2008 tarihli karar tebliğ edilmek istendiğinde, adreste oturan akrabası ... , “sanığın cezaevinde olduğunu” beyan etmesi üzerine, bulunduğu ceza infaz kurumuna tebligat mazbatası gönderildiği, ancak sanığın tahliye olması nedeniyle bu adrese de tebligat yapılamaması karşısında; Tebligat Kanunu"nun 10. maddesi uyarınca sanığın bilinen en son adresinin araştırılması ve tespit edilen adrese aynı Kanunu"nun 16, 20 ve 21. maddeleri gereği tebligat yapılması gerektiği gözetilmeksizin; aşamalarda sanığa tebligat yapılamayan "Kumburgaz ...sitesi Site .. Kat:... .../.../..." adresine, koşulları oluşmadığı halde Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre usulsüz tebligat yapıldığı, dolayısı ile 19/03/2008 tarihli kararın kesinleşmediği ve kesinleşmeyen söz konusu karara ilişkin infaz işlemleri ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlali üzerine verilen 16/02/2008 tarihli ek kararın "hukuken geçersiz" olduğu anlaşılmakla; sanığın 14/05/2014 tarihli temyiz isteminin, öğrenme üzerine, süresinde ve 19/03/2008 tarihli "adli para cezası ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin hükme yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
    a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
    b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca "davanın düşmesine"
    Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 08/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara