Esas No: 2015/14629
Karar No: 2015/3776
Karar Tarihi: 30.09.2015
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Suç işlemek amacıyla örgüt kurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14629 Esas 2015/3776 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2015/14629 E. , 2015/3776 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma ( Tüm sanıklar hakkında)
b)Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma (... hakkında)
c) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ( ... ve ... dışındaki tüm sanıklar hakkında
Hükümler : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ..., ... Doğruer ve ... hakkında mahkûmiyet
b)Değişen suç vasfına göre sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûmiyet
c) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında mahkûmiyet
d) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan: Beraat
Temyiz Edenler : a) Cumhuriyet savcısı (Sanıklar aleyhine )
b) Sanıklar ..., ..., ..., Selahattin ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanıklar ..., ..., ... Halil Doğruer ve ...
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri tebliğnamede gösterilmiş ise de sanıklar hakkındaki bu hükümlere yönelik temyiz talebi bulunmadığından inceleme dışında tutulmuştur.
A) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde:
Yargılama sürecinin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde:
Yargılama sürecinin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
C) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısı ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanıklar ... ve ..."in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
D) Sanık ... hakkında suç işlemek amacı ile örgüt kurma suçundan verilen beraat hükmü ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Hükümden sonra UYAP sistemi üzerinden MERNİS"ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; sanığın 12.09.2010 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında, sanığın ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA,
E) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunmayan sanığın savunmasının aksine, 29.05.2006 tarihinde ..."de ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçuna iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, telefon görüşmelerinde geçen ve sattığı kabul edilen maddelerin ele geçmemesi nedeniyle uyuşturucu veya uyarıcı madde olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
F) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanık Abuzer"in 14.03.2006 tarihinde Kayseri ilinde Mehmet Bayrak ve Eylem Bayrak"ta ele geçen uyuşturucu madde ve 03.05.2006 tarihinde ..."un evinde yapılan aramada ele geçen uyuşturucu maddeleri temin ettiğine; sanık ..."ın ise 21.04.2006 tarihinde Kayseri ilinde ..."un aracında ve üzerinde ele geçen uyuşturucu maddeleri temin ettiğine; diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığından bu eylemlerden sorumlu tutulamayacakları, ancak;
02.04.2006 tarihinde sanık Selahattin"in üzerinde ele geçirilen ve sanık Abuzer"in sorumlu olduğu, 15.05.2006 tarihinde ..."da ele geçirilen ve sanık ..."ın sorumlu olduğu ve 29.05.2006 tarihinde ..."in üzerinde uyuşturucu madde ele geçirilmesi eylemler ile ilgili olarak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25/11/2014 tarih 2013/9-610 esas 2014/512 kararında sayılı kararında da belirtildiği üzere;
5271 sayılı CMK"nın 2/e, 161 ve 2559 sayılı PVSK"nın Ek 6. maddeleri uyarınca bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenen kolluğun derhal Cumhuriyet savcısına olayı haber verip emri doğrultusunda soruşturma işlemlerine başlaması gerekmekte olup, usulüne uygun adli arama emri veya kararı almadan delil elde etmek amacıyla yapılan arama işleminde usulüne uygun verilmiş bir arama kararı bulunmadığında arama açıkça hukuka aykırı olup, bu arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınması da mümkün değildir.
a) Öncelikle, kolluk tarafından oluşturulan Cumhuriyet savcısıyla yapılan görüşme ve alınan talimatlara, yakalanan şahısların üstlerinin, eşyalarının ve otolarının CMK 116-119. maddeleri gereğince aranmaları için Cumhuriyet savcısının imzasının bulunduğu bir tutanağın olup olmadığının tespiti ile varsa dosya içerisine konulması,
b) Böyle bir tutanak yoksa, şüphelilerin üstlerinin ve otolarının aranmasına ilişkin başka bir arama kararı ya da yazılı emir olup olmadığının araştırılıp varsa temini ile dosyaya eklenmesi,
c) Oto ve üst aramalarına ilişkin bir arama kararı ya da yazılı emir bulunmaması halinde, yapılan arama ve bunun sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olup Anayasa"nın 38/6, CMK 206/2-a, 217/2 ve 230/1-b maddelerine aykırılık oluşturup hükme esas alınamayacağı,
Hususları da dikkate alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA,
G) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanık hakkında 28.07.2006 tarihli iddianame ile 16.03.2006 tarihinde diğer sanık ... üzerinde yakalanan uyuşturucu maddeyi temin ettiği gerekçesi ile dava açıldığı, sanığın savunmasının aksine ..."da ele geçirilen uyuşturucu maddeyi temin ettiğine ilişkin adı geçenin sonradan döndüğü soyut beyanı dışında delil bulunmadığı, Mahkemece sanık hakkında 28.03.2006 tarihinde Yaşar Korkmaz"a uyuşturucu madde sattığı gerekçesi mahkûmiyet hükmü kurulduğu, sanığın bu eylemi nedeniyle dava açılmadığı gibi bu eylem nedeni ile hakkında Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 26.12.2006 tarihli 2006/219 esas, 2006/587 karar sayılı kararı ile mahkûmiyet hükmü kurulduğu anlaşıldığından, sanık hakkında 28.03.2006 tarihinde Yaşar Korkmaz"a uyuşturucu madde sattığı gerekçesiyle yeniden mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
H) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunmayan sanıkların daha önce kullandıklarını söyledikleri maddenin ele geçmemesi nedeniyle bu nitelikte bir madde olarak kabul edilemeyeceği, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandıklarının teknik yöntemlerle de belirlenmediği gözetilmeden, atılı suçu işlediklerine ilişkin kuşkuyu aşan delil bulunmayan sanıklar hakkında “beraat” yerine “mahkûmiyet” hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının suçun subutuna ve vasfına yönelik temyiz itirazları ile sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
I) Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının suçun vasfına yönelik temyiz itirazları ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.