Esas No: 2015/2474
Karar No: 2015/3775
Karar Tarihi: 30.09.2015
Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/2474 Esas 2015/3775 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkındaki iddianamenin iadesi kararına itiraz üzerine Ağır Ceza Mahkemesi"nce verilen itirazın reddine ilişkin 11/07/2014 tarihli ve 2014/594 değişik iş sayılı kararın kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca dava dosyasının 24/11/2014 tarihli ihbar yazısı ekinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
a) Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı"nca, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında 30/06/2014 tarihinde 2014/9789 soruşturma, 2014/3980 esas ve 2014/367 sayı ile iddianame düzenlendiği,
b) Ağır Ceza Mahkemesi"nce 04/07/2014 tarihinde 2014/111 iddianame değerlendirme sayı ile ;
"5237 Sayılı TCK"nın 31/2 maddesi gereğince dava açılması halinde SSÇ"ler hakkında işlemiş oldukları iddia edilen uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama suçu açısından işlemiş olduğu iddia edilen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadıkları veya davranışları yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişmiş olup olmadığı hususunda farik ve mümeyyizlik raporu aldırılması gerekirken bu rapor aldırılmadan dava açılmış olması” gerekçesiyle, iddianamenin iadesine karar verildiği,
c) Cumhuriyet savcısının bu karara itiraz etmesi üzerine, Ağır Ceza Mahkemesi"nce 11/07/2014 tarihinde 2014/594 değişik iş sayı ile " Ağır Ceza Mahkemesinin kararında yazılan gerekçeler uygun görülmekle” denilerek, itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre, Ağır Ceza Mahkemesince suça sürüklenen çocuklar hakkında işledikleri fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin gelişip gelişmediğine dair rapor aldırılmaması iddianamenin iadesi sebebi olarak gösterilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun"un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, 5271 sayılı Kanun"un 170/2. maddesinde yer alan "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek diğer deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verileceği, mahkemece suça sürüklenen çocuklar hakkında işledikleri fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin gelişip gelişmediğine dair rapor alınabileceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Ağır Ceza Mahkemesi"nin 11/07/2014 tarihli kararının bozulması istenmiştir.
Kanun yararına bozma isteği yerinde olduğundan; Ağır Ceza Mahkemesi"nin 11/07/2014 tarihli ve 2014/594 değişik sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 30/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.