Esas No: 2015/14620
Karar No: 2015/3742
Karar Tarihi: 29.09.2015
Uyuşturucu madde ticareti yapma - uyuşturucu bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14620 Esas 2015/3742 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2015/14620 E. , 2015/3742 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar :a)Tüm sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma
b) ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kullanmak için uyuşturucu bulundurma
Hüküm :Mahkûmiyet - Beraat
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık ... müdafiinin eski hale getirme talebinin, TCK"nın 42/1. maddesinde yer alan "süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir. "hükmü uyarınca dairemiz tarafından değerlendirilmesi gerektiğinden, Ağır Ceza Mahkemesi"nin 01/07/2010 tarihli "eski hale getirme talebinin kabulüne" ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar verilerek; sanık müdafiinin, dosyaya sunduğu 14/06/2010 tarihli sağlık raporunun içeriğine göre; temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü ile sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçundan kurulan hükümler incelenmiştir.
1- Sanıklar ..., ..., ..., ... Marov, ..., ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmünlerin ONANMASINA,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
İçeriğine değişik anlamlar yüklenebilecek telefon görüşmelerinden başka sanıkların atılı suçu işlediğine ya da mahkumiyet kararı verilen diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine ilişkin her türlü şüpheden uzak mahkumiyetlerine yetecek kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
3-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemedikleri belirlendikten sonra;
a) Sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanıklar bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b) Sanıklar bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, 29/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.