Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14628 Esas 2015/3737 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14628
Karar No: 2015/3737
Karar Tarihi: 28.09.2015

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14628 Esas 2015/3737 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2015/14628 E.  ,  2015/3737 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Suç Tarihleri : 27/09/2008 – 05/03/2009
    Hükümler : 1.Mahkûmiyet (sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ...
    2.Beraat (sanık ...)
    2.Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., müdafileri
    3.Cumhuriyet savcısı : Sanık ... aleyhine
    2.Bozma : Sanık ... hakkında
    3.Bozma : ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında


    Dosya incelendi
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1.Sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün incelenmesinde:
    Mahkemenin sanık hakkında verdiği beraat hükmünün gerekçesi yerinde olduğundan tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
    2.Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar ... ve ... müdafii ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."nın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
    3.Sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık ... hakkında Sulh Ceza Mahkemesi"nin 05/05/2008 tarih ve 2008/211 esas, 2008/418 karar sayılı ilamının söz konusu mahkumiyete ilişkin suç tarihindeki sanığın yaşının küçüklüğü nedeniyle, tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
    Sanık ... hakkında Sulh Ceza Mahkemesi"nce 02/04/2008 tarihinde, 2008/184 esas ve 2008/377 karar sayılı ilamı ile verilen “10 ay hapis cezası", kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olup; sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 6545 sayılı Kanun"la değişik 191. maddesinde düzenlenmesi ve koşullarının oluşması durumunda, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" ve “davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınmasına olanak bulunmayan cezasının tekerrüre esas alınması,
    Sanık ... hakkında Sulh Ceza Mahkemesi"nin 24/04/2007 tarih ve 2006/632 esas, 2007/165 karar sayılı ilamı ile 15/12/2007 tarihinde kesinleşen 5237 sayılı TCK uyarınca verilen 600 TL adli para cezasının hüküm tarihi ve miktarı itibarıyla 5219 sayılı Kanun ile değişik 1412 sayılı CMUK"nın 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı maddenin son fıkrası uyarınca tekerrüre esas olamayacağı gözetilmeden TCK"nın 58. maddesinin uygulanması,
    Sanık ... hakkında Sulh Ceza Mahkemesi"nin 02/11/2006 tarih ve 2006/463 esas, 2006/505 karar sayılı ilamı ile 13/02/2007 tarihinde kesinleşen 5237 sayılı TCK uyarınca verilen 180 TL adli para cezasının hüküm tarihi ve miktarı itibarıyla 5219 sayılı Kanun ile değişik 1412 sayılı CMUK"nın 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı maddenin son fıkrası uyarınca tekerrüre esas olamayacağı gözetilmeden TCK"nın 58. maddesinin uygulanması,
    Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ve sanıklar ..., ..., ..."ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanıklar hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması, suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    4.Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Suç tarihinde on sekiz yaşından küçük olan sanık hakkında erteleme talebinde bulunulduğu halde TCK"nın 51. maddesinin uygulanmassı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
    5.Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07.06.2011 tarih, 60-126 sayı ve 13.12.2011 tarih, 214-270 sayılı kararları dikkate alınarak, tekerrüre esas alınan mahkûmiyet ile ilgili uyarlama yapılıp yapılmadığının araştırılması gerekmediğinden bu konuya ilişkin tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Hakkında uyuşturucu madde kullanmak suçundan aleyhinde delil bulunmadığı aşamada, ikrarıyla kendi suçunun ortaya çıkmasını sağlayan sanık hakkında TCK"nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    28/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara