Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/380 Esas 2021/4946 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/380
Karar No: 2021/4946
Karar Tarihi: 30.09.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/380 Esas 2021/4946 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, tapu iptali ve tescil isteğiyle açılan davada, davacının annesinin kısıtlanarak demans teşhisi konulduğunu ve işlem tarihinde ehliyeti olmadığını iddia ederek davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ve davacı adına tesciline karar verilmesini istemesi üzerine verilen ilk derece mahkemesi kararını ve istinaf başvurusunu reddetti. Kararda, terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortaklarının davayı takip yetkisinin sona erdiği belirtildi ve bu nedenle dahili davacıların temyiz hakkı bulunmadığı vurgulandı. Kanun maddeleri olarak, HMK 352. madde ve Medeni Kanun 609. madde gösterildi.
1. Hukuk Dairesi         2021/380 E.  ,  2021/4946 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasındaki davadan dolayı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinden verilen 15.10.2020 gün ve 918-955 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi dahili davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.

    -KARAR-
    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vasisi, annesi ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/311Esas, 2015/502 Karar sayılı kararı ile kısıtlandığını, demans tanısı konulduğunu, dava konusu 163 ada 45 parsel sayılı taşınmazdaki 1189/1320 payın annesi, 131/1320 payın davalı adına kayıtlı olduğunu, 06.03.2014 tarihli ifrazen taksim işlemi ile 163 ada 47 ve 48 parsel sayılı taşınmazların davalı, 163 ada 46 parsel sayılı taşınmazın annesi adına tescil edildiğini, işlem tarihinde ehliyeti haiz olmadığını, davalının annesinin yaşlılığından, tecrübesizliğinden ve hastalığından yararlandığını, taşınmazların değerleri arasında fahiş fark olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Yargılama sırasında davacının ölümü ile geriye çocukları dahili davacılar ..., davalı ... ve dava dışı...’un mirasçı olarak kaldığı, Çivril Sulh Hukuk Mahkemesi 16.01.2018 tarih 2017/508 Esas, 2017/36Karar sayılı kararıyla Av. ...’nun tereke temsilcisi olarak atandığı anlaşılmaktadır.
    Davalı, davacının işlem tarihinde ehliyetsiz olmadığını, taşınmaz üzerine bina yaptırdığını, değerinin arttığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince, davacının işlem tarihinde ehliyetli olduğu ve gabin şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince dahili davacıların davayı takip yetkisi bulunmadığından istinaf başvurusunun HMK 352. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer.
    Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi kararı tereke temsilcisi Av. ...’ya tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar dahili davacılar...vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Oysa; dahili davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır.
    Bu durumda tereke temsilcisi kararı temyiz etmediğine göre, davada sıfatı kalmayan dahili davacılar...vekili tarafından yapılan temyiz itirazının dinlenmesine de olanak bulunmadığından temyiz dilekçesinin REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 30/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara