Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/13970 Esas 2022/9639 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/13970
Karar No: 2022/9639
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/13970 Esas 2022/9639 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir nitelikli hırsızlık davası sonucunda verilen mahkumiyet hükmü, zincirleme suç hükümleri uygulanarak artırılmıştı. Ancak dairenin değerlendirmesi sonucu, fiilin hukuki anlamda tekil olduğu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı kararına varıldı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun daha önceki kararları da bu yönde olduğu için, mahkumiyet hükmü bozuldu ve sanık hakkında sadece TCK'nın 142/1-a maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulması kararlaştırıldı. Kanun maddesi açıklaması: TCK 43/1: Zincirleme Suç. Bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi halinde, faile tek ceza verilir. Ancak; bu ceza dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. TCK 142/1-a: Nitelikli Hırsızlık. Başkasına ait olan bir şeyi hukuka aykırı olarak almak suçudur. Suçun bir niteliği olarak; Mahalli idarelerin, kamu iktisadi teşebbüslerinin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, kamu yararına çalışan vakıfların, kooperatiflerin veya bunların üst kuruluşlarının, genel veya özel hayatın gizliliğini koruyan kuruluşların taşınır veya taşınmaz malları ile bunların gözetim ve koruma altında bulunanların hakiki veya hükmi şahıslara ait taşınır veya taşınmaz malları veya bu mallara ait her türlü değerleriyle birlikte alınması halinde, fail hakkında verilecek ceza yarı oranında artırılır.
6. Ceza Dairesi         2021/13970 E.  ,  2022/9639 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan verilen cezada, 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle artırım yapıldığından Daire olarak fiilin hukuki anlamda tekliği, çokluğu ve değişik zaman kavramları ile bu bağlamda yapılan uygulamanın hukuka uygun olup olmadığı hususlarının öncelikle değerlendirilmesi gerekmiştir.
    TCK.'nın “zincirleme suç” başlıklı 43/1. maddesine göre, “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi halinde, faile tek ceza verilir. Ancak; bu ceza dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır.”
    Zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, mutlaka, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı suçun aynı mağdura birden fazla işlenmesi gereklidir. Örneğin; sabah konuttan para, anahtar vs. çalınması ve aynı günün akşamı da, çalınan bu araç anahtarıyla konutun önünde park halinde bulunan aynı mağdura ait aracın çalınması halinde zincirleme suçun varlığı kabul edilebilir.
    Fiilin doğal anlamda tekliği ile hukuki teklik kavramları farklıdır.
    Dar bir yorumla, değişik zamanlarda işlendiği kabul edilebilecek fiillerin birden fazla olması, her zaman hukuken de birden fazla fiilin ve dolayısıyla birden fazla suçun varlığını kabul etmemizi gerektirmez.
    765 sayılı TCK'nın 80. maddesinde “muhtelif zamanlarda vaki olsa bile” ibaresinin yer almasına karşılık, 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesinde “değişik zamanlarda” ibâresine yer verilmesini de dikkate aldığımızda; yeni dönemde “geniş yorum”un kabul edildiğini, fiilin doğal olarak tekliği ile hukuki teklik kavramlarının aynı olmadığını, aralarında hukuki ve fiili kesinti olmayan, her biri tek başına da suç teşkil edebilen hareketlerin kısa süre içinde tekrarlanması halinde, bu hareketlerin bir bütün olarak tek bir fiil olarak kabul edilmesi gerekir.
    Fiilin tekliği kavramı ile hareketin tekliği kavramları da aynı değildir. Kasten yaralama suçunda, kısa aralıklarla yapılan silah atışı ya da atılan yumruk sayısı birden fazla diye, atış ya da darbe sayısı kadar fiilin ve kasten yaralama suçunun varlığını veya cinsel saldırı suçunda duhûl sayısı kadar fiil ve suçun varlığını kabule imkan yoktur. Hırsızlık suçu ile ilgili olarak bir örnek vermek gerekirse; fail, üç ortağa ait olan (bunu fail de biliyor olsun ...) markete girip içeriden, 15 kg çay, 20 kg. şeker, 50 kg. yağ, 50 kg. tuz, 70 koli deterjan, kasadan para, masanın üzerindeki cep telefonu ve saireyi aynı zamanda almış olsun. Bu örnekte çok sayıda alma fiili olmasına rağmen bunların hukuken tek bir fiil ve tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğunda kuşku bulunmasa gerekir.
    Nitekim, Yargıtay Ceza Genel Kurulu da bu düşüncelerden hareketle, 02.10.2007 günlü, 2007/6-195 esas ve 2007/197 karar sayılı kararında, “fiilin tekliği” konusunda geniş yorumu benimsenmek suretiyle, “yakınanın evinden para ve bir kısım eşya ile birlikte alınan otomobil anahtarıyla evin otoparkında bulunan aracın çalınmasının tek bir hırsızlık suçunu oluşturacağı”nı kabul etmiştir. YCGK, 21.05.2013 günlü, 2012/1543 esas ve 2013/257 karar sayılı kararında; “gündüzleyin bina içinden mağdura ait cep telefonu ve araç anahtarının çalınması, aynı günün gecesinde de; gündüz çalınan anahtarla mağdurun otomobilinin çalınmaya teşebbüs edilmesi suçlarını” fiiller arasında zaman bakımından aralık(fiili kesinti) bulunması nedeniyle zincirleme suçun varlığını kabul etmiştir.
    YCGK, 08.06.2010 günlü, 11/98–143 esas ve karar sayılı kararında ise; “Kanunda “aynı zaman” ve “değişik zaman” kavramları konusunda açıklık bulunmadığından, bu hususun her somut olayın özelliği göz önüne alınarak değerlendirilmesi ve eylemin değişik zamanlarda işlenip işlenmediğinin belirlenmesi, bu bağlamda, aynı zaman kavramının dar yorumlanmayarak, çok kısa zaman aralıklarının da aynı zaman dilimi olarak kabul edilmesi” gerektiğini açıkça vurgulamıştır.
    Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; sanığın 08/12/2014 tarihinde, bir günlüğüne kiraladığı araçla 09/12/2014 tarihinde, Mamak İlçesi, Kayaş-Derbent Mahallesinde bir sokak üzerindeki toplam dört adet rögar kapağı ile bir adet mazgal ızgarasını çalıp, Yankı sokaktaki bir hurdacıya satmak isterken yakalandığı olayda, aksi kanıtlanamayan savunmaya göre ve maslahata uygun bir yorumla, aynı zamanda işlendiği için hukuki anlamda tek olarak kabul edilmesi gereken bir fiille, kamu hizmetine tahsis edilen dört adet rögar kapağı ve bir adet mazgal ızgarasının çalındığı, bu itibarla somut olayda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması gerektiği kanaatine varılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle;
    Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan eylemine uyan TCK’nın 142/1-a maddesi uyarınca mahkûmiyet hükmü kurulmasıyla yetinilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile Aynı Kanun’un 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara