Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/11449 Esas 2022/9840 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/11449
Karar No: 2022/9840
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/11449 Esas 2022/9840 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme kararı, nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından bir çocuk ve bir yetişkin hakkında verilen hükümleri inceliyor. Çocuk hakkında zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilirken, yetişkin hakkında ise hükümler kısmen uygun kısmen aykırı olarak bozulmuştur. Kararda, sanıkların eylemleri, usul ve yasaya aykırılık bulunmaksızın kabul edilmiştir. Kanun maddeleri açıklanırken, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 142/1-b, 116/1, 119/1-c, 31/3. maddelerinin, yetişkin hakkında ise TCK'nın 168/1 ve 4, 145, ve 119/1-c maddelerinin uygulanması gerektiği vurgulanmıştır.
6. Ceza Dairesi         2021/11449 E.  ,  2022/9840 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
    SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-Sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ...'a karşı nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    Mağdur ...'e yönelik hırsızlık eyleminde; sanıkların müştekinin evinden hırsızlık yaptıklarına dair yer göstermede bulunmamaları ve müştekinin sonradan olayı farkedip polise müracaatı üzerine bir kısım eşyaların ele geçmiş olması karşısında etkin pişmanlık hükümleri şartları oluşmadığından tebliğnamenin bu husustaki düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanığın temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak ONANMASINA,
    II-Suça sürüklenen çocuk hakkında katılan ...'a yönelik nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde,
    Suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 116/1, 119/1-c, 31/3.maddelerine uyan nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçları için öngörülen cezaların türü ve üst sınırlarına göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık uzayan dava zamanaşımının, suç tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    III-Sanık ... hakkında başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanık ...'ın yakalandığından mağdur ...'e ait sürücü belgesini ibraz ederek kendisini ... olarak tanıttığı, ancak polislerce fotoğraftaki şahsa benzemediği anlaşılarak gerçek kimliğinin tespit edilmesi olayında iftira suçunun oluşmayacağı, eylemin sübutu halinde Kabahatler Kanunu 40. maddede düzenlenen kimliğini bildirmeme eyleminin oluştuğu, bu eylemin de 5326 sayılı Kabahatler Kanunu gereğince kabahat türünden olduğu ve 5326 sayılı Kanun'un 20/2-c maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımının suçun işlendiği tarih olan 24/04/2012 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5326 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince sanığı idari para cezası verilmesine yer olmadığına,
    IV- Sanık ... hakkında mağdurlar ..., ..., ... ve katılan ...'a yönelik nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından, mağdurlar ... ve ...'a karşı ise konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanık ...' nın müşteki ...'e yönelik eyleminde suça sürüklenen çocuk ...'nın suça konu malzemelerin yerini polislere söylemesi üzerine müştekiye tesliminin sağlanmış olması nedeniyle sanık hakkında TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Sanık ...'nın müştekiler ... ve ...'a yönelik hırsızlık eylemlerinde suça sürüklenen çocuk ...'in suça konu eşyaların yerini göstermesi sonucu bir kısmının ele geçtiği anlaşılmakla mağdurlar ve katılandan açıkça kısmi iadeye muavafakatlarının olup olmadığı sorulduktan sonra muavafakat verirler ise sanık hakkında 5237 sayılı Yasanın 168/1-4.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3- Müşteki ...'e karşı hırsızlık suçundan kurulan hükümde, dosya arasında suça konu eşyanın değerine ilişkin bilgi bulunmadığından, çalınan bir şişe zeytinyağının suç tarihindeki bilinen değerine göre sanık hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle, TCK'nın 145. maddesi gereğince sanığa verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
    4-Sanık ... hakkında mağdurlar ..., ..., ..., ... ve katılan ...'a yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçları yönünden suçun birden fazla kişiyle birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında sanık hakkında TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA 23.06.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara