Esas No: 2022/3034
Karar No: 2022/9778
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/3034 Esas 2022/9778 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/3034 E. , 2022/9778 K."İçtihat Metni"
İTİRAZ
... 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/02/2021 tarih, 2020/161 Esas, 2021/35 Karar sayılı kararıyla, hükümlüler ... ve ...'nın yağma suçundan dolayı 5237 sayılı TCK'nın 149/1-a-c-h, 31/3, 168/3, 62. maddeleri gereğince ayrı ayrı üç kez 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası ile, kasten yaralama suçundan ise TCK'nın 149/2, 86/1, 87/3, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince 6500 TL apc ile cezalandırılmalarına; sanık ... hakkında ise yağma suçundan dolayı 5237 sayılı TCK'nın 149/1-a-c-h, 168/3, 62. maddeleri gereğince ayrı ayrı üç kez 6 yıl 8 ay hapis cezası ile, kasten yaralama suçundan ise TCK'nın 149/2, 86/1, 87/3, 62/1 maddeleri gereğince 1 yıl 4 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Verilen karara yönelik hükümlü ... müdafii ile sanık ... müdafiileri tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 16/03/2021 tarihli, 2021/624 Esas, 2021/659 Karar sayılı kararı ile; sanık ... hakkında yağma suçundan verilen karar yönünden temyiz yolu açık olmak üzere; sanık ... hakkında kasten yaralama ve hükümlü ... hakkında yağma ile kasten yaralama suçlarından verilen kararlar yönünden ise CMK'nın 286/2 maddesi gereğince ceza miktarına göre kesin olmak üzere, CMK'nın 280/1-a maddesi uyarınca istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz talebini inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 16/09/2021 tarihli, 2021/16579 Esas, 2021/13730 Karar sayılı kararıyla "... Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdiri ile Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararına göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Olay tarihinde gece saat 03:15 sıralarında müştekiler ..., ... ve ...'in cadde üzerinde yürüdükleri sırada suça sürüklenen çocuklar ..., ... ile sanık ...'ın müştekileri durdurdukları, suça sürüklenen çocuk ...'ın müşteki ...'a "ne bakıyorsun" diyerek sataştığı, ardından ...'a kafa attığı, bu sırada suça sürüklenen çocuk ...'nın cebinden emanetin 2020/4934 sırasında kayıtlı usturayı çıkartarak müşteki ...'a "para ver lan" dediği, diğer suça sürüklenen çocuk ...'ın müşteki ...'dan 45-50 TL, Tugay Demir Bilek'den 20-25 TL parayı aldığı, bu esnada sanık ...'ın emanetin 2020/4934 sırasında kayıtlı beyaz renkli meyve bıçağını çıkartarak müşteki ...'e "paralarını ver" dediği, müştekinin de 15 TL parasını ...'a verdiği, ardından müştekinin sigarasını da istediği, müştekinin de cebinde bulunan Kent D-Range marka sigarasını sanık ...'a verdiği, ardından müştekilere "hadi gidin burdan" diyerek kovdukları eylemde sanığa verilen cezadan değer azlığı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 150/2. maddesiyle cezadan indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak bozulmasına, 5271 sayılı CMK'nın 304/2. maddesi uyarınca yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın ... 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine," şeklinde karar verilmiştir.
Bozma sonrası ... 10. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada, daha önce haklarındaki hükümler kesinleşen hükümlüler ... ve ...'nın yeniden savunmaları alınmış ve Mahkemenin 15/12/2021 tarihli, 2021/379 Esas, 2021/383 Karar sayılı kararı ile sanık ...'ın yağma suçundan dolayı 5237 sayılı TCK'nın 149/1-a-c-h, 150/2, 168/3, 62. maddeleri gereğince ayrı ayrı üç kez 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası ile; hükümlüler ... ve ...'nın ise yağma eylemlerinden dolayı ayrı ayrı üç kez TCK 37/1, 149/1-a-c-h, 150/2, 31/3, 168/3, 62 63. maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay 16 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Verilen karar bu kez sanık ... müdafii, hükümlü ... müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 31/03/2022 tarih, 2022/1684 Esas, 2022/4703 Karar sayılı ilamı ile "(...) Bozmanın sirayeti sebebiyle mahkemesince kurulan hükmün hükümlü ... tarafından temyiz edilip edilemeyeceği ön sorun olarak incelenmiştir.
Kararda özetle, ‘…önceki hükmü temyiz etmeyen hükümlü ...’ın bozma sonrası kurulan hükmü temyiz edebileceği değerlendirilerek hükmün tebliğnameye aykırı olarak onanmasına" karar verildiği, anılan karara karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.04.2022 tarih ve 6- 2022/4455 sayılı yazısı ile özetle;
‘..bozma sonrası yerel mahkemece hükümlü ...'a bozmanın sirayet ettirilmesinin, hükümlü müdafiine bozmadan sonra verilen hükmü temyiz hakkı vermeyeceği,’ yönünde itiraz da bulunulması üzerine Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 31.03.2022 gün ve 2022/1684 Esas, 2022/4703 Karar sayılı hükümlü ... hakkındaki "Onama" kararının kaldırılması, hükümlü ... müdafiinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi,” gerektiği yönündedir.
Adil yargılanma hakkının en önemli başlıklarından birini oluşturan savunma hakkı, temel bir insanlık hakkı olarak İHAS 6. ve 2709 sayılı Anayasa’mızın 36. maddeleriyle 5271 sayılı CMK’nın çeşitli hükümlerinde güvence altına alınmıştır. Kanun yoluna başvurma hakkı da, savunma hakkının en önemli bölümlerinden birini oluşturmaktadır.
Kanun yoluna başvurma hakkı, aynı zamanda hak arama özgürlüğü ile erişim hakkının da önemli alt başlıklarından birisidir. Öte yandan; 7 No.'lu Ek Protokolün “Cezai konularda iki dereceli yargılanma hakkı” başlıklı 2. maddesi uyarınca; kural olarak herkes aleyhine verilen mahkumiyet hükmünü yüksek bir mahkemede yeniden inceletebilme hakkına sahiptir. CMK'nın 267. maddesi uyarınca, hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde mahkeme kararlarına karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir. Aynı Kanun’un 272 ve devamı maddeleri uyarınca, (Suçluların iadesi ile 5320 sayılı CMK'nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 8. maddesinde belirtilen istisnalar dışında) ilk derece mahkemesinden verilen bütün nihai kararlar yani hükümler, kural olarak istinaf kanun yolu denetimine tâbidir. (CMK’nın 272/3. maddesinde belirtilen istisna kapsamında kalan hükümler ise; kesindir.) CMK’nın 286/1. maddesi uyarınca, istinaf mahkemesinin verdiği bozma dışındaki kararlar ile aynı maddenin 2. ve 3. fıkrası kapsamında belirtilen istisnalar dışındaki bütün istinaf mahkemesi kararları temyiz kanun yolu denetimine tabidirler. CMK’nın 306. (1412 sayılı CMUK’un 325) maddesi uyarınca, hüküm sanık lehine bozulmuşsa ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanırlar.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 21.05.2019 ve 171-453 sayılı kararında da belirtildiği üzere; önceki hükmü temyiz etmeyen sanığın sirayet üzerine verilen kararı temyiz edilemeyeceği görüşündedir.
Dairemiz ise; yukarıda açıklanan gerekçeler ile Any. m. 36, AİHS m. 6, (7) No.’lu Ek Protokol m. 2/1, 5320 sayılı Kanunun m. 8/1 ve 5271 sayılı CMK’nın m. 306, 260 ve devamı hükümleri uyarınca önceki hükmü temyiz etmeyen sanığın sonradan verilen hükmü temyiz edebileceğini kabul etmektedir.
Nihayet Anayasa’mız ve AİHS hükümlerine göre hak ve özgürlükler asıl, kısıtlamalar ise istisnadır. Sınırlama ve kısıtlamalar ise; belli koşullarda ve ancak kanunla yapılabilir. Hak arama özgürlüğü ve erişim hakkı kapsamında olduğu tartışmasız olan kanun yoluna başvurma hakkının içtihat yoluyla daraltılması, somut olayda olduğu gibi temyiz hakkının kullanılmasının engellenmesi, 5271 sayılı CMK’nın 289 (1)-h maddesi bağlamında hukuka kesin aykırılık hâlidir. Bu itibarla önceki hükmü temyiz etmeyen hükümlü ...'ın bozma sonrası kurulan hükmü temyiz edebileceği değerlendirilerek, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle;
Dairemizin 31.03.2022 gün ve 2022/1684 Esas, 2022/4703 Karar sayılı onama kararımızın kaldırılıp, hükümlü ... müdafiinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiğine dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazı yerinde görülmemiştir.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
5271 sayılı CMK'nın 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
Dairemizin 31.03.2022 gün ve 2022/1684 Esas, 2022/4703 Karar sayılı ilamı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz sebepleri yerinde görülmediğinden, CMK'nın 308/2-3. maddeleri gereğince İTİRAZIN REDDİNE, dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 23.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.