Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/19847 Esas 2022/9962 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/19847
Karar No: 2022/9962
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/19847 Esas 2022/9962 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıkların müştekinin cebindeki parayı zorla almalarından ibaret nitelikli yağma suçundan mahkumiyetleriyle ilgili olarak, sanıkların temyiz istemlerinin esastan reddedilerek hükümlerin onanmasına karar verilmiştir. Kararda, temyiz istemlerinin gerekçesi olan hukuka aykırılık ve hükümdeki isabetsizlik konularının incelendiği belirtilmiştir. CMK'nın 288. maddesi hukuka aykırılık sebeplerini ve 294. maddesi temyiz sebebinin hukuki yönüne sınırlama getirmiştir. Ayrıca, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 299. maddesi gereği bu dosyada takdir edilmiş duruşmasız incelemeye de atıfta bulunulmuştur.
6. Ceza Dairesi         2021/19847 E.  ,  2022/9962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Nitelikli yağma
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Bölge adliye mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanıklar müdafii duruşmalı inceleme isteminde bulunmuş ise de; 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 299. maddesi gereğince takdiren duruşmasız olarak yapılan incelemede;
    5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanıklar müdafiinin temyiz isteminin bölge adliye mahkemesinin bozma kararı sonrası dosyaya yeni bir aleyhe delil girmediği, müştekinin ifadesinin alınması sırasında tercüman atama işleminin usulüne uygun yapılmadığı ve bu nedenle müşteki beyanının hükme esas alınamayacağı, sanıklar hakkında usulune uygun bir teşhis yaptırılmadığına, her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığına, kabule göre ise TCK’nın 150. maddesinin uygulanma ihtimalinin tartışılmadığına yönelik olduğu belirlenerek anılan sebebe yönelik yapılan incelemede;
    Oluş ve dosya içeriğine göre, olay günü Sultanahmet’te gezen müştekinin yanına gelen bir erkek şahsın eğlenmek için bir yere gitmeyi isteyip istemediğini sorduğu, müştekinin kabul etmesi üzerine ... Bira Evi isimli yere gittikleri, bu sırada sanıklar ... ve ...’nın sanığın yanına oturdukları, bir süre oturduktan sonra hesabın gelmesi üzerine hesabın yüksek olması nedeniyle aralarında tartışma çıktığı ve sanık ...’in diğer sanıklar ... ve ...’nın müştekinin kollarından tutması üzerine cebindeki parayı zorla almalarından ibaret eylemleri hakkında sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Ayrıca dosyada CMK'nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
    Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde ileri sürülen temyiz sebepleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN ONANMASINA, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 27/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara