Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/3185 Esas 2021/4981 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3185
Karar No: 2021/4981
Karar Tarihi: 07.06.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/3185 Esas 2021/4981 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2019/3185 E.  ,  2021/4981 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece, çekişmeli taşınmazın sit alanı içerisinde kalıp kalmadığı, kalıyor ise sit alanının nevi ve derecesi ile sit haritası bulunup bulunmadığı hususlarının Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğünden sorulmadığı, keşfe katılan arkeolog bilirkişi raporunda da taşınmazın 3. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığı belirtilmiş ise de, bu tespitin hangi belge veya bilgilere dayandığı hususunda bir açıklamaya yer verilmemesine rağmen söz konusu yetersiz bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilerek, bölgeye ait sit haritası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nden getirtilerek dosyanın ikmal edilmesinden sonra mahallinde, yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ile ziraat bilirkişisi, fen bilirkişi ve arkeolog bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılması ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmesi; fen bilirkişisi ve arkeolog bilirkişi aracılığıyla, bölgeye ait sit haritası ile kadastro paftasının ölçekleri eşitlenip çakıştırılmak suretiyle, sit haritasının yöntemince uygulanması, taşınmazın arkeolojik sit alanı içinde kalıp kalmadığının kesin olarak belirlenmesi, kalıyor ise derecesinin ve taşınmaz üzerinde 1. grup olarak tescil edilmiş kültür ve tabiat varlıkları bulunup bulunmadığının incelenmesi; ziraatçi bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, taşınmazın ne kadar zamandır tarım arazisi olarak kullanıldığını açıklayan, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş, denetime elverişli rapor ve kroki aldırılması ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının davasının kabulüne, ... İli ... İlçesi ... Köyü 205 ada 48 parsel nolu taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşacağından, bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükmüne uyulan bozma ilamında taşınmaz başında keşif yapılarak sit haritası ile kadastro paftasının çakıştırılması suretiyle taşınmazın sit alanında kalıp kalmadığının kesin olarak belirlenmesi ve kalıyorsa hangi nitelikteki sit alanında kaldığının tespit edilmesi gereğine değinildiği halde, Mahkemece, dava konusu taşınmazı kapsadığı iddia edilen sit haritası ve ilgili belgeler dosya arasına getirtilmemiş, sit haritasının yöntemince uygulanması suretiyle dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiş, keşif sonrası düzenlenen arkeolog raporunun inceleme kısmında taşınmazın 3. derece doğal sit alanı içinde kalmadığı belirtildikten sonra, raporun sonuç kısmında 3. derece doğal sit alanı içinde kaldığı belirtilerek raporun kendi içinde çelişki oluşturulmasına rağmen, rapordaki bu çelişki giderilmemiş ve yetersiz bilirkişi raporları ile Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü yazısı esas alınarak hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazı kapsadığı iddia edilen sit alanı haritası getirtilerek dosyasına konulmalı, daha sonra mahallinde yerel bilirkişiler, tespit bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıkları ile alanında uzman fen, ziraat ve arkeolog bilirkişilerin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte öncelikle, fen bilirkişisi ve arkeolog bilirkişi aracılığıyla, bölgeye ait sit haritası ile kadastro paftasının ölçekleri eşitlenip çakıştırılmak suretiyle, sit haritasının yöntemince uygulanmalı ve taşınmazın arkeolojik sit alanı içinde kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmeli; kalıyor ise derecesinin ve taşınmaz üzerinde 1. grup olarak tescil edilmiş kültür ve tabiat varlıkları bulunup bulunmadığı incelenmeli; yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, varsa beyanlar arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişisinden, çekişmeli taşınmazın niteliğini, toprak yapısını ve kullanım durumunu açıklayan, taşınmazın her yönünden çekilmiş renkli fotoğraflarının eklendiği, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, çekişmeli taşınmazı ve çevresini gösteren, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli; yapılacak değerlendirmede 2863 sayılı Kanun"un 11. maddesi uyarınca, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile 1. ve 2. derece arkeolojik sit alanlarının iktisabının mümkün olmadığı göz önünde bulundurulmalı; çekişmeli taşınmazın bu nitelikteki sit alanı içerisinde kalmadığının belirlenmesi halinde ise, kadastro tespit tarihi itibariyle davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara