Esas No: 2022/4435
Karar No: 2022/10028
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/4435 Esas 2022/10028 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/4435 E. , 2022/10028 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli yağma ve hakaret
HÜKÜMLER : Eastan red, temyiz talebinin reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında hakaret suçu yönünden kurulan ek karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi'nce verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 04.04.2022 tarihli ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA,
2-Sanık hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükmün temyiz isteminin incelenmesine gelince;
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık müdafiinin temyiz talebinin kararın kanuna ve hukuka aykırı olduğu, somut delil bulunmadığı yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına, sanık lehine hükümlerin tatbik edilmediğine yönelik olduğu belirlenerek anılan sebebe yönelik yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdiri ile ... Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararına göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın gece vakti saat 22.00 sıralarında ailesi ile birlikte ikamet ettiği evde kardeşi olan katılan ...'dan telefonunu tamirciden almak için katılanlardan 200 TL para istediği, katılan ...'ın parasının olmadığını ve sanığa vermeyeceğini söylemesi üzerine sanığın katılan ... ile tartışmaya başladığı, araya giren kız kardeşi katılan ...'in polisi arayacağını söylemesi üzerine ...'e "anneni de abini de sinkaf ederim, hepinizi öldürürüm" dediği, katılan ...'ın boğazını sıktığı, yüzüne yumruk attığı, araya giren müşteki İdi'yi ittirdiği, ardından ...'in kafasına ayakkabı ile vurduğu, ...'in polisi aradığını gören sanığın evden çıktığı ve bahçe içerisindeyken ele geçmeyen kurusıkı tabanca ile havaya doğru ateş ettiği ve evden ayrıldığı, katılanların sanıktan şikayetçi oldukları, sanık ...; kardeşi ...'dan para istediğini, ...'ın para vermeyeceğini söylemesi üzerine aralarında tartışma çıktığını, annesinin eşyalarını dışarı attığını, kardeşlerini sakinleştirmek için havaya doğru ateş ettiğini olayda sanığın katılanlara ve yönelik eylemi hakkında TCK’nın 149/1-a-d-h, 168/3 ve 35. maddeleri kapsamında mahkûmiyet hükmü verilmiştir. Herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin değer azlığı indirimi de uygulanmamıştır.
TCK'nın “Daha az cezayı gerektiren hâl” başlıklı 150/2. maddesinde; “Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.” denilmektedir.
Maddenin gerekçesinde ise; “Maddenin ikinci fıkrasında, yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir.” açıklamasına yer verilmiştir.
TCK’nın 145. maddesiyle daha az ceza verilmesini gerektiren bir nitelikli hâl olarak “Değer azlığı”, hırsızlık suçu bakımından da suçun işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” ibaresi ilâvesiyle- hüküm altına alınmış bir husustur.
Y.C.G.K.'nın 15.12.2009 günlü, 6/242-291 esas ve karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK'nın 145. (veya 150/2) maddelerinde veya gerekçelerinde “Daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” koşulu yoktur. Elbette değerin az olmasına ilaveten, daha çoğunu alma olanağı varken daha azı alınmış ise; bu maddeler sanık lehine uygulanmalıdır. Ancak; her iki maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir.
TCK'nın 145 veya 150/2. maddeleri uyarınca faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması kural olarak yeterli olup, suç ve cezada kanunilik ilkesi ile aleyhe kıyas ve yorum yasağı gereği, kanunda bulunmayan başka bir koşul ihdas edilemez.
Hâkim indirim oranını TCK'nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
TCK'nın 145 ve 150/2. maddelerinin uygulanmasında hâkime geniş bir takdir yetkisi tanınmış olup, TC Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nın 34, 223, 230 ve 289. maddeleri uyarınca sözü edilen yetki kullanılırken, keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle açıklanmalı ve uygulama yapılmalıdır.
Öte yandan hâkim, TCK'nın 145 veya 150/2. maddeleriyle kendisine tanınan takdir yetkisini kullanırken, evrensel ceza hukuku prensiplerinden olan ve ceza kanunlarımızın hazırlanmasında esas alınan, kanunilik, belirlilik, orantılılık ve ölçülülük ilkeleri, kıyas ve aleyhe yorum yasağı ile mükerrer değerlendirme yasağına uygun bir değerlendirme yapmak zorundadır.
Bu açıklamalardan değer az ise, verilecek cezadan mutlaka indirim yapılmalıdır gibi bir anlam da çıkartılmamalıdır. Diğer bir anlatımla indirim yapıp yapmama hususu her somut olayda özenle değerlendirilmelidir.
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce benimsenen içtihatları uyarınca; rögar kapağı, plaka, sürücü belgesi, kimlik belgesi ve bankamatik kartı gibi eşyaların hırsızlık suçuna konu olması halinde, ortaya çıkan tehlike veya bunların yeniden çıkartılması için sarf edilecek emek ve mesai vb.’de gözetilerek değer azlığı indirimi yapılmamalıdır.
Bunun gibi kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, cinsel istismar gibi ağır suçların yağma ile birlikte işlenmesi hallerinde değer azlığı indiriminin yapılmaması hukuka, vicdana ve adalete de uygun olacaktır.
Sanığın aşamalarda, telefonunu tamirciden almak için katılanlardan 200 TL istediğini ve alamayınca sorun çıkardığını belirtmesi; katılan ...'ın da ifadesinde, sanığın kendilerinden tamirdeki telefonu almak için para istediğini söylemesi karşısında suç tarihi olan 29.06.2021 itibariyle paranın satın alma gücü ve günün ekonomik koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde, sanığa verilen cezada değer azlığı indiriminin yapılması gerekir.
Açıklanan nedenlerle;
5237 sayılı TCK’nın 150/2. maddesiyle sanığa verilen cezadan değer azlığı nedeniyle indirim yapılması hususunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK'nın 304/2. maddesi uyarınca yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın ... Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine, 28.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.