Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/1914 Esas 2021/2492 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1914
Karar No: 2021/2492
Karar Tarihi: 03.06.2021

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/1914 Esas 2021/2492 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2020/1914 E.  ,  2021/2492 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :....Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hüküm davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar Avukat ... gelmiş, tebligata rağmen karşı taraftan gelen olmadığından duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


    KARAR

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı taşeronun sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirmediği için sözleşmeyi feshettiklerinden bahisle iş bedeli olarak verilen dairelerin tapusunun iptali ve adlarına tescilini talep etmiş, mahkemece davanın kabulü ile sözleşmelerin geriye etkili feshi ve davalılar ... ile ... adına kayıtlı olan bağımsız bölümlere ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı yüklenici kooperatif adına tesciline karar verilmiş, verilen kararın davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Bedel, nakti olarak belirlenebileceği gibi nakit yerine geçecek şekilde altın ya da taşınmaz olarak da kararlaştırılabilir. Nakit bedel karşılığı eser sözleşmeleri yönünden ise sınırlayıcı istisnai bir kural bulunmadığından mahkeme kararına gerek olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönme mümkündür. Hukuk Genel Kurulu"nun 08.11.2006 tarih 2006/15-702 Esas, 2006/691 Karar sayılı kararı ve Dairemizin 04.06.1998 tarih 1998/513 Esas, 1998/2377 Karar sayılı kararında da bedel karşılığı eser sözleşmesinden dönme için tek taraflı irade beyanının yeterli olduğu benimsenmiştir. Eser sözleşmesinin bir türü olan “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi” ise bazı özellikler taşıyan bir “Karma Sözleşme” sayılmaktadır. Bu tür sözleşmelerde yüklenicinin borcu, inşaatı yapıp teslim etmek; arsa sahibinin borcu ise, bedel olarak arsa payının veya arsanın mülkiyetini kayden yükleniciye geçirmektir. Bu tür sözleşmelerde iki sözleşme iç içedir: Birisi, hiçbir şekle bağlı olmayan “İnşaat Sözleşmesi” diğeri ise, TMK.’nun 706, Borçlar Kanunu’nun 213, Tapu Kanunu’nun 26. ve Noterlik Kanunu’nun 60. maddesi hükümleri gereğince, resmi biçimde yapılması gereken “tapulu taşınmaz veya tapulu taşınmaz payının mülkiyetini nakil borcu doğuran sözleşmedir”.
    Uyuşmazlık konusu 17.12.2011 tarihli sözleşme yapılacak blokların kaba inşaat işlerinin tamamlanması, 27.07.2012 tarihli sözleşme ise blokların ince işçilikleri ile çevre düzenleme işlerini içerir 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen bedeli nakit ve nakit karşılığı daire şeklinde kararlaştırılan eser sözleşmesi niteliğinde olup sözleşmenin tek taraflı irade ile feshi mümkündür. Açıklanan nedenlerle sözleşmelerin tapu devrini içerdiğinden bahisle tek taraflı olarak feshedilemeyeceğinin kabulü hatalı olmuştur.
    Ayrıca yargılamaya hakim olan ilkelerden sayılan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun ""Taleple Bağlılık İlkesi"" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ""Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davacının sözleşmenin feshi talebi olmamasına rağmen “taleple bağlılık ilkesi” dikkate alınmaksızın sözleşmelerin geriye etkili feshine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu durumda mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan bilirkiş kurundan ek rapor alınarak uyuşmazlığı nakit karşılığı eser sözleşmesi kapsamında çözmek ve 17.12.2011 ve 27.07.2012 tarihli sözleşmeler kapsamında davalı yüklenicinin yaptığı işlerin ve bedelinin tespiti ile bu sözleşmelere istinaden yapılan ödemelerin tespit edilerek yüklenicinin sözleşmeler kapsamında bedel olarak daireleri hakedip etmediği tespit edilerek sonucuna uygun karar verilmesinden ibarettir.
    Açıklanan nedenlerle hatalı değerlendirme ile ve talep aşılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    Kabule göre de, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesine rağmen nispi karar harcına hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılara verilmesine, HMK’nın 373. maddesi gözetilerek dava dosyasının ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, 03.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara