Esas No: 2019/23964
Karar No: 2021/3752
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/23964 Esas 2021/3752 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun"a aykırılık eyleminden dolayı kabahatli Medetoğulları Uluslararası Taşımacılık ve Nakliyat Limited Şirketi hakkında 663,75 Türk lirası geçiş ücreti ve 6.637,50 Türk lirası idari para cezası uygulanmasına ilişkin Karayolları Akıncı Otoyol Bakım İşletme Şefliğinin HGS A.K.M. Başmühendisliğinin 30/10/2014 tarihli ve UA-12213 sayılı idari para cezası karar tutanağına karşı yapılan başvurunun tutanakta belirtilen ihlali geçiş ücreti olan 663,75 Türk lirasının tahsili ile idari para cezasına yönelik başvurunun reddine dair Mersin 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 06/06/2017 tarihli ve 2016/5269 değişik iş sayılı kararını müteakip, aynı kabahat eylemi nedeniyle yapılan mükerrer başvurunun kabulü ile idari yaptırım kararının kaldırılmasına ilişkin Kocaeli 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 14/06/2017 tarihli ve 2016/5178 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 08/03/2019 gün ve 4564 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/03/2019 gün ve KYB-2019-28330 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, daha önce kabahatlinin aynı eyleminden dolayı yapılan yargılama sonucunda Mersin 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 06/06/2017 tarihli ve 2016/5269 değişik iş sayılı kararı ile bahse konu tutanakta belirtilen geçiş ücretinin tahsili ile idari yaptırımın iptal talebinin reddine karar verilmiş olması hususu dikkate alınarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir” şeklindeki 223/7. maddesi gereğince, davanın reddi yerine yargılamaya devam olunarak esastan inceleme yapılamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
İdari para cezası karar tutanağı hakkında Mersin 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 06/06/2017 tarihli ve 2016/5269 değişik iş sayılı kararı ile kesin olarak başvuru hakkında karar verilmiş olunması nedeniyle, aynı idari yaptırım kararına yönelik olarak yapılan mükerrer başvurunun esastan incelenerek kabulüne dair karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05/02/2019 tarih, 2015/4-113 Esas, 2019/67 Karar sayılı ilamında da belirtildiği şekli ile mükerrer başvurunun kabulüne dair Kocaeli 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 14/06/2017 tarihli ve 2016/5178 değişik iş sayılı kararının yok hükmünde olduğu, bu bakımdan anılan kararın kesinleşmesi ve hukuk dünyasında sonuç doğurması söz konusu olamayacağından, kanun yararına bozma incelemesine konu edilemeyeceği anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 29/03/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(M) (M)
KARŞI OY:
Kabahatlinin aynı eyleminden dolayı yapılan yargılama sonucunda Mersin 3. Sulh Ceza Hakimliğinin 06/06/2017 tarihli ve 2016/5269 değişik iş sayılı kararı ile bahse konu tutanakta belirtilen geçiş ücretinin tahsili ile idari yaptırımın iptal talebinin reddine karar verilmiş olması hususu dikkate alınarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir” şeklindeki 223/7. maddesi gereğince, davanın reddi yerine yargılamaya devam olunarak esastan inceleme yapılamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca Kocaeli 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 14/06/2017 tarihli ve 2016/5178 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması talep olunmuştur.
Dairemizce yapılan inceleme sonunda; mükerrer başvurunun kabulüne dair Kocaeli 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 14/06/2017 tarihli ve 2016/5178 değişik iş sayılı kararının yok hükmünde olduğu, bu bakımdan anılan kararın kesinleşmesi ve hukuk dünyasında sonuç doğurması söz konusu olamayacağından, kanun yararına bozma incelemesine konu edilemeyeceği anlaşılmakla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
Sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz, şöyle ki;
Dosya kapsamına göre; aynı fiil nedeniyle Mersin 3. Sulh Ceza Hakimliğininde ve Kocaeli 1. Sulh Ceza Hakimliğininde açılmış iki dava vardır. Bu davalardan ilkinde Mersin 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından uyuşmazlık konusunda bir karar verilmiştir. Bu kez aynı konuda ikinci ve sonradan Kocaeli 1. Sulh Ceza Hakimliğine açılan davanın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir” şeklindeki 223/7. maddesi gereğince, mükerrer dava nedeniyle davanın reddine karar verilmelidir.
Dairemizce Kocaeli 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 14/06/2017 tarihli ve 2016/5178 değişik iş sayılı kararının yok hükmünde olduğu belirtilmiş ise de, ortada yok hükmünde olan bir karar değil, aynı konuda verilmiş ikinci bir karar vardır, bu kararla ilgili olarak yok hükmündeki bir tespitle yetinilip kanun yararına bozma talebi kararın reddedilmesi ikinci kararın hukuken geçerliliğini ortada kaldırmayacağı gibi, bu şekildeki bir kabulde ortada aynı konuda verilen iki karardan hangisinin infaz edileceği konusunda da tereddüt hasıl olacaktır.
Bu bakımdan; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebi, yukarıda yazılı nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca Kocaeli 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 14/06/2017 tarihli ve 2016/5178 değişik iş sayılı kararının mükerrer dava nedeniyle bozulması düşüncesi ile sayın çoğunluğun talebin reddine dair düşüncesine iştirak etmiyoruz.