Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/4681 Esas 2022/10428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/4681
Karar No: 2022/10428
Karar Tarihi: 30.06.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/4681 Esas 2022/10428 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Hırsızlık suçundan mahkumiyetine ilişkin 19/04/2021 tarihli Asliye Ceza Mahkemesi hükmü sanık tarafından temyiz edilmiş ve Ceza Dairesi 12/05/2022 tarihli kararı ile hükmün onanmasına karar vermiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, temyize ilişkin hükümlerinin uygulanma imkanı olmadığı gerekçesiyle itirazda bulunmuştur. Ancak, 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesiyle 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesi değiştirilerek, yeni temyiz süresinin on beş (15) güne çıkarıldığına dikkat çekilmiştir. Bu nedenle, Ceza Dairesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, itiraz REDDİ ile dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesi
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesi
- 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesi
6. Ceza Dairesi         2022/4681 E.  ,  2022/10428 K.

    "İçtihat Metni"


    Hırsızlık suçundan sanık hakkında yapılan duruşma sonunda; hırsızlık suçundan mahkumiyetine ilişkin ... 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 19/04/2021 tarih 2021/162 (E) ve 2021/220 (K) sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizin 12.05.2022 gün, 2021/23496 Esas, 2022/7044 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün onanmasına karar verildiği, bu karara karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02/06/2022 tarih ve 11-2021/89179 sayılı yazısı ile özetle, 5271 sayılı CMK'nın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı, temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK'nun 310. maddesine göre bir hafta olduğu, ayrıca, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete başlama tarihinden sonra 5271 sayılı CMK'nın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanacağı hâllerde, temyizde sebep gösterme zorunluluğunu da dikkate alan kanun koyucu, 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesiyle 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinde değişiklik yaparak 05.08.2017 tarihinde ve sonrasında verilen kararlar bakımından temyiz süresini yedi günden on beş güne çıkarmış ise de, 1412 sayılı CMUK'nın temyiz süresine ilişkin hükümlerine de atıf yapma imkanı bulunduğu hâlde bilinçli bir şekilde bu yönde bir düzenlemeye yer verilmediğinin anlaşılması karşısında, sanığın usulüne uygun şekilde tefhim edilen ve kanun yolu bildirimi de yasaya uygun şekilde yapılan karara yönelik 7 günden sonra gerçekleştirdiği temyiz isteminin süresinden sonra olduğu ve bu nedenle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği talebiyle itirazda bulunulması üzerine dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

    T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

    Her ne kadar 6723 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce ilk derece mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK'un 305 ile 326. maddelerindeki temyiz hükümlerinin uygulanması gerektiği, anılan Kanunun 310. maddesi uyarınca bir haftalık temyiz süresinin geçerli olduğu anlaşılmakta ise de,
    05.08.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi (7) gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş (15) gün olarak değiştirildiği, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 1. madde hükmüne göre de, 05.08.2017 ve sonrasında verilen (ilk derece ve istinaf ayırımı yapılmaksızın bütün) kararlar hakkında yeni temyiz sürelerinin uygulanması gerektiğinin belirtildiği, ceza muhakemesinde “Derhal Yürürlük İlkesi” nin geçerli olduğu, bu ilke uyarınca değişiklik aleyhe olsa bile yürürlüğe girdiği günden itibaren bütün vakıalarda uygulanması gerektiği, kaldı ki değişikliğin sanık lehine bir değişiklik olduğu, esasen yürürlükten kaldırılmakla birlikte 5320 sayılı Kanunun’un 8. maddesi dolayısıyla bir kısım kararlar yönünden yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesi hükmünün bu değişiklikler karşısında “zımnen ilga” edildiğinin kabul edilmesi gerektiği düşüncelerinden hareketle temyiz süresinin on beş (15) gün olduğu belirlendiğinden 21.05.2021 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilen hükmü 01.06.2021 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulünde herhangi bir isabetsizlik yoktur.
    Nihayet, tereddütleri ortadan kaldırmak amacıyla 7035 sayılı Kanunla eklenen geçici birinci maddesiyle; 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinde yapılan değişiklikler “bu Kanunun (7035) yürürlüğe girdiği tarihte ve sonrasında verilen kararlar hakkında uygulanır” denilmek suretiyle doğrudan ya da istinaf sonrası ayrımı yapmaksızın bütün kararların yeni temyiz süresine, yani on beş (15) günlük temyiz süresine tabi olduğu açıkça vurgulanmıştır.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında; Dairemizin anılan kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 02/06/2022 tarih ve 11-2021/89179 sayılı itiraz istemi yerinde görülmemiş olduğundan itirazın REDDİ ile 5271 sayılı CMK’nın 308/2. fıkrası uyarınca Dairemizin 12.05.2022 gün, 2021/23496 Esas, 2022/7044 Karar sayılı onama kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 30.06.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara