Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/14505 Esas 2022/10478 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/14505
Karar No: 2022/10478
Karar Tarihi: 04.07.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/14505 Esas 2022/10478 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, suça sürüklenen çocukların mala zarar verme suçundan doğrudan hüküm olunan adli para cezası nedeniyle temyiz edilemeyeceğine karar vererek, bu temyiz istemlerinin reddedilmesine karar verdi. Ayrıca, suça sürüklenen çocuklar hakkında nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verildi. Ancak, nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından dolayı suça sürüklenen çocukların kazanılmış haklarının korunması için hükümlerin bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle:
-5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143, 116/2-4, 119/1-c, 31/2. maddeleri
-5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 2. maddesi
-5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi.
6. Ceza Dairesi         2021/14505 E.  ,  2022/10478 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-Suça sürüklenen çocuklar hakkında her iki müştekiye karşı mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde;
    Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31/03/2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa'nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin CMUK'un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
    II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekilere karşı nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde;
    Suça sürüklenen çocuk ...’ın 12/04/2013 tarihli celsede vareste tutulmak istediği anlaşıldığından tebliğnamede bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
    III-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında her iki müştekiye karşı nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde;
    Suça sürüklenen çocuğun eylemlerine uyan ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143, 116/2-4, 119/1-c, 31/2. maddelerinde düzenlenen suçların gerektirdiği cezaların türü ve üst sınırlarına göre; aynı Kanun’un 66/1-d, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 10 yıl 15 ay uzamış dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 08/02/2011 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
    IV-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde;
    Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK'nın 116/2-4, 119/1-c, 31/3. maddelerinde düzenlenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Kanun’un 66/1-d, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 10 yıl ve uzamış 15 yıl dava zamanaşımı sürelerinin dolmadığı anlaşılmakla tebliğnamede düşme isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Suça sürüklenen çocuğun atılı iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarını birden fazla kişi ile birlikte işlemiş olması karşısında suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının korunmasına, 04/07/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Hemen Ara