Esas No: 2021/25823
Karar No: 2022/10474
Karar Tarihi: 04.07.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/25823 Esas 2022/10474 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/25823 E. , 2022/10474 K.Özet:
Sanık ...'ın daha önce 5237 sayılı TCK'nın 165/1 maddesinden mahkum olduğu ve hükmün kesinleştiği, diğer sanıkların ise Yurt İçi Kargo'dan çalınan kontör kartlarını elden çıkarmaya çalıştıkları suçundan mahkum edildiği belirtiliyor. Ancak yerel mahkeme, bozma kararına uymayarak düşme kararı vermiş, bu nedenle karar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Sanıkların suçu işlediği sabit görüldüğünden, TCK'nın 155/2 ve 39. maddeleri uyarınca mahkum edilmeleri gerektiği belirtilmiş ve düşme kararı bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: TCK'nın 155/2 maddesi \"kamu kurum ve kuruluşları veya kooperatif, birlik, sendika, vakıf ve dernek gibi kurum veya kuruluşların tüzel kişiliğinin zararına dolandırıcılık\" suçunu, 39. maddesi ise \"güveni kötüye kullanma\" suçunu düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Düşme
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ...’a yönelik katılan vekilinin temyiz istemi incelemesinde;
Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 165/1 maddesinden dava açıldığı ve ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14/04/2015 tarih 2013/600 Esas, 2015/183 Karar sayılı ilamı ile TCK’nın 165/1 maddesinden mahkumiyetine karar verildiği ve hükmün temyizi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 26.04.2017 tarih ve 2015/16127 esas, 2017/4608 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği bu nedenle temyize konu ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19/01/2021 tarih, 2017/628 esas, 2021/71 karar sayılı hükümde; sanık ... yönünden temyiz incelemesine tabi verilmiş bir hüküm bulunmadığından, sanığa yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan düşme kararlarına yönelik temyiz istemlerinin incelemesine gelince;
02.12.2016 gün ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 36. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi değiştirilerek;
"Direnme kararları, kararına direnilen daireye gönderilir. Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir”... şeklindeki düzenleme karşısında, yerel mahkemece verilen direnme kararı üzerine dosya Dairemize gönderilmekle;
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c)Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d)İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak, suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay'ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 26.04.2017 tarih 2015/16127 Esas-2017/4608 Karar sayılı ilamıyla” sanıklar ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 155/2. ve sanık ...’ın ise TCK’nın 155/2, 39. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmaları gerektiğinden bozulmasına karar verilip, bozmadan sonra yapılan yargılamada mahkemece yargıtay ilamına uyma ya da direnme yönünde bir karar verilmeden sanıkların eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 141. Maddesi uyarınca atılı suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı yasanın 66/1-e maddesinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin sanıkların sorgu tarihi olan 30/05/2008 tarihi olduğu ve eylem hakkında 30/05/2020 Tarihi itibariyle dava zamanaşımının dolduğundan bahisle düşme kararı verdiği anlaşılmakla birlikte, sanıklardan ... ve ...'ün anılan eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK 155/2, sanık ...'ın ise TCK’nın 155/2, 39. maddesinde yer alan güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin sabit olması ve suçun gerektirdiği cezaların türü ve üst sınırlarına göre; aynı Kanun’un 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 15 yıl ve uzamış 22 yıl 6 ay dava zamanaşımı sürelerinin dolmaması karşısında; anılan suçlardan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği ve mahkemenin son kararı ile ikinci kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçe ile karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, ilk hükümde yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle kurulan hüküm olduğundan yeni hüküm niteliğinde kabul edilmek suretiyle yapılan temyiz incelemesinde;
... ili Yüreğir ilçesinde faaliyet gösteren katılan Yurt İçi Kargo Servisi Anonim Şirketiyle anlaşmalı şekilde anılan kargo şirketinin kargo nakliyesi işini yapan ... Transport Limited Şirketinde tır şoförü olarak çalışan sanık ...’ın suç tarihinden önce katılan şirket olan Yurt İçi Kargo ... Aktarma Merkezinde çalışıp ayrılmış olan kardeşi sanık ... ile hala katılan şirketin ... Aktarma Merkezinde personel olarak çalışan sanık ...’le birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde katılan şirketin ... Aktarma Merkezine sanık ...'un sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı tır aracıyla gelen, içinde 750 adet 1000’lik 250 adet 500’lük Turkcell kazı konuş kontör kartı bulunup rayiç değeri 93675 YTL eden kontör kartı kolisini alıp, içindeki kontör kartlarını elden çıkarmaya çalıştıkları, durumun fark edilip, kontör kartlarının görüşmeye kapatılması sonucunda kartların büyük kısmının elde kaldığı olayda; müşteki, tanık beyanları, sanıkların savunmaları, HTS raporuna göre görüşme kayıtları, baz istasyonu bilgileri, ... 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/59 esas, 2011/240 karar, ... 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/26 esas 2008/292 karar, ... 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2008/136 esas, 2011/143 karar sayılı dosyaları ile tüm dosya kapsamına göre, sanıklardan ... ve ...'ün anılan eylemleri sebebiyle 5237 sayılı TCK'nın 155/2. maddesi, sanık ...'ın ise TCK’nın 155/2, 39. maddeleri uyarınca mahkumiyetleri yerine sanıklar hakkında düşme kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 04.07.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.