Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/13104 Esas 2022/10719 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/13104
Karar No: 2022/10719
Karar Tarihi: 05.07.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/13104 Esas 2022/10719 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın hırsızlık suçundan açılan davada mahkemece verilen beraat kararı, sanığın ölümü nedeniyle temyiz edilerek Ceza Dairesi'ne taşındı. CMK'nın 223/9. maddesindeki \"derhâl\" kavramının yorumlanması konusunda iki ayrı görüş olduğu belirtildi. İlk görüşe göre, \"derhâl\" kavramı sınırlı şekilde yorumlanmalı ve beraat kararı sadece belirli hallerde verilmelidir. Diğer görüşe göre ise, verilmiş bir beraat kararı usul ve yasaya uygunsa, onanmalıdır. Ceza Dairesi, sanığın temyiz aşamasında ölmesinin beraat kararını bozup davayı düşürmenin lekelenmeme hakkını ihlal edeceği belirtilerek, mahkemenin verdiği beraat kararının usul ve yasaya uygun olduğuna karar verdi. Kanun maddeleri olarak ise, 5271 sayılı CMK'nın 223/9. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın 64/1 maddesi belirtildi.
6. Ceza Dairesi         2021/13104 E.  ,  2022/10719 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Beraat

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    5271 sayılı CMK'nın 223/9. maddesinin hükmünün uygulanması ve özellikle “derhâl” kavramının nasıl yorumlanması gerektiği hususunda doktrin ve uygulamada iki ayrı görüşün ortaya çıktığı söylenebilir.
    Birinci görüşe göre; CMK'nın 223/9. maddesinde yer alan “derhâl” kavramını, “… delil takdirine girmeden beraat kararı verilebilecek”, “işin esasına girmeden fiilin ilk bakışta suç teşkil etmediğinin anlaşılması” ya da “kanun değişikliği ile fiilin sonradan suç olmaktan çıkartılması hâlleri”yle sınırlı kabul etmek ve maddeyi de bu kabul ışığında uygulamak gerektiğinden; örneğin sanığın ölümü nedeniyle için dosyanın esasına girmeden, kararı bozmak ve davayı düşürmek gerekir.
    Doktrin tarafından büyük ölçüde benimsenen diğer görüşe göre ise; yargılamanın geldiği aşama itibariyle ilâve bir araştırma yapılmasına ya da delil toplanmasına gerek kalmadan, verilmiş olan beraat kararı usul ve yasaya uygun bir karar olarak değerlendiriliyorsa, işbu karar dairesince onanmalıdır. Eğer dairece yapılan değerlendirmeye göre; beraat kararı hukuka ve yasaya uygun olarak kabul edilemiyorsa, diğer bir anlatımla örneğin, sanığın mahkûmiyetine karar vermek gerekiyorsa ya da eksik soruşturma söz konusuysa, o takdirde kararın sanığın ölümü nedeniyle bozulması ve ilk derece mahkemesince davanın düşürülmesi gerekir.
    Aşağıda açıklayacağımız gerekçeler ışığında birinci görüşün; kanunun lafzına da, ruhuna da uygun olmadığını düşünmekteyiz.
    Somut olayda, sanığın karardan sonra temyiz aşamasında 31.10.2018 tarihinde öldüğü anlaşılmakta ise de, verilen beraat kararı usul ve yasaya uygundur.
    Dairemize göre, sanığın temyiz aşamasında ölmesi dolayısıyla beraat kararının bozulması ve bilahare davanın düşürülmesi adil yargılanma hakkının önemli en önemli alt başlıklarından biri olan lekelenmeme hakkının ihlali olacaktır.
    Üstelik Yargıtay'ın istikrar bulmuş içtihatları uyarınca, ceza yargılamasının temyiz aşamasında sanığın ölümü halinde, Yargıtay'ın ilgili Dairesi 5237 sayılı TCK'nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8 maddeleri uyarınca düşme kararı verilmek üzere bozulmasına karar vermektedir. Bu durumda kısa bir sürede olsa ölen sanık hakkında yargılama faaliyetine devam edilecek iken, usul ve yasaya uygun olan beraat hükmünün onanması halinde yargılama faaliyeti sona ermiş olacaktır.
    Açıklanan nedenlerle;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan ...’ın temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 05.07.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara