Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/3581 Esas 2022/10854 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3581
Karar No: 2022/10854
Karar Tarihi: 06.07.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/3581 Esas 2022/10854 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Erzincan 1. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığı hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkum etti. Karar temyiz edildi ve Yargıtay 13. Ceza Dairesi, mala zarar verme suçu hakkındaki hükmü onayladı, ancak hırsızlık suçu bakımından hüküm düzeltildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, suça sürüklenen çocuk lehine bulunan şüphenin giderilmediğini belirterek karara itiraz etti ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumu tam olarak belirlenene kadar dosyanın yeniden incelenmesini talep etti. Yargıtay, suça sürüklenen çocuğun fotoğraflarının netleştirilmesi ve bilirkişi raporu alınarak kimliğinin kesin olarak tespit edilmesi gerektiğine karar verdi. Kararda, suç zamanının göz önünde bulundurulmadan hükmün fazla ceza vererek bozulduğu da belirtildi. Kanun maddeleri: TCK'nın 143. maddesi.
6. Ceza Dairesi         2022/3581 E.  ,  2022/10854 K.

    "İçtihat Metni"



    Erzincan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/12/2013 tarihli 2013/556 (E) ve 2013/687 (K) Karar sayılı ilamıyla hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanığın cezalandırılmalarına karar verilmiş, bu mahkumiyet hükmü suça sürüklenen çocuk ve müdafii tarafından temyiz edildiği Yargıtay ( Kapatılan) 13. Ceza Dairesinin 14.03.2016 gün ve 2015/385- 2016/4318 Esas ve Karar sayılı ilamı ile mala zarar verme suçu hakkında kurulan hüküm bakımından temyiz talebinin reddine, hırsızlık suçu bakımından ise hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği, bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/05/2022 tarih ve KD-2022/32843 sayılı yazısı ile özetle, suça sürüklenen çocuğa isnat olunan suçların, park halinde bulunan bir aracın camının kırılması ve araçta bulunan çantanın alınması şeklinde gerçekleşen mala zarar verme ve nitelikli hırsızlık fiillerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan soruşturma kapsamında, parmak izi veya görgü tanığı tespit edilememiş bununla birlikte olay yerini gören bir güvenlik kamerası kaydına ulaşılmıştır. Kayıtların kolluk tarafından incelenmesi üzerine hazırlanan 02/10/2013 tarihli "Araştırma ve CD İnceleme Tutanağı"nda "şahsın kısmımızca tanınan ... olabileceğinin değerlendirildiği" şeklinde bir tespit yapılmıştır. Yargılama sırasında savunması alınan suça sürüklenen çocuk, söz konusu fiilin kendisi tarafından gerçekleştirilmediğini, o sıralarda okulda olduğunu beyan etmiştir. Tanık sıfatıyla dinlenen, tutanakta imzası bulunan polis memurlarından birisi kamera görüntülerindeki şahsın yüzde doksan oranında ... olabileceğini ifade etmiş, diğer polis memuru ise olay tarihinde şahsı aynı kıyafetlerle gördüğü için emin olduğunu ifade etmiştir. Bununla birlikte suça sürüklenen çocuğun 25/12/2013 tarihli duruşmadaki savunmasında, 20/09/2013 Cuma günü (saat 15.42 civarında) gerçekleşen olay sırasında sabah 08.00'den akşam 16.00'ya kadar okulda olduğunu beyan etmesine karşın, çocuk lehine bulunan şüphenin giderilmesine yönelik olarak, çocuğun o tarihte ve olay saatinde okulda bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, çocuk lehine bulunan şüphenin kesin olarak yenilmeksizin mahkumiyet hükmü kurulması bozmayı gerektiği talebiyle itirazda bulunulması üzerine dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

    T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 06/05/2022 tarih ve KD-2022/32843 sayılı istemi yerinde olduğundan KABULÜ ile;
    Mala zarar verme suça ilişkin kararın kesin nitelikte olduğu ve bu hukuka aykırılığın ancak kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği mümkün görülmüştür.
    Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesinin 14.03.2016 gün ve 2015/385- 2016/4318 Esas ve Karar Esas ve Karar sayılı hırsızlık suçu yönünden kurulan düzeltilerek onama kararı kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;
    Suça sürüklenen çocuğun aşamalarda suçlamaları kabul etmediği, soruşturma aşamasında kolluk tarafından hazırlanan CD izleme tutanağında görüntülerdeki kişinin suça sürüklenen çocuk olduğu tespitinin yapıldığı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun değişik cephelerden çektirilecek teşhise elverişli boy fotoğrafları temin edilerek, görüntülerin ileri teknolojik tekniklerle netleştirilerek mevcut kamera görüntülerindeki kişinin suça sürüklenen çocuk olup olmadığının, bilirkişi marifetiyle, gerektiğinde Adli Tıp Kurumundan, Polis veya Jandarma Kriminal Daire Başkanlığından alınacak rapor ile tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenerek sonucuna göre, suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Suç tarihi itibariyle güneşin batış saatinin 17:26 olduğu, suçun ise güvenlik kamera görüntülerine göre 15:42 sıralarında işlendiğinin anlaşılması karşısında, eylemin gündüz vaktine denk gelen zaman diliminde işlendiği gözetilmeden, gece vakti işlendiğinden bahisle suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde TCK'nın 143. maddesi uyarınca cezasında arttırım yapılması suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle itiraza uygun olarak BOZULMASINA, 06.07.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Hemen Ara