Esas No: 2022/2909
Karar No: 2022/10985
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/2909 Esas 2022/10985 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2022/2909 E. , 2022/10985 K.Özet:
Mahkeme, bir hırsızlık davasında sanığın yokluğunda hüküm verilmesinin CMK'nın 196. maddesine aykırı olduğuna karar verdi. Ancak, CMK'nın 193/2. maddesi uyarınca sanık hakkında mahkumiyet yerine bir karar verilmesi gerektiği kanısına varıldığında, dava yokluğunda bitirilebilir. Bu madde, başlangıçta sorgu yapılmamış olsa bile sanığın yokluğunda davanın bitirilebileceği halleri içerir. Somut olayda, sanık defaatle savunmaları alındığı gibi, suç vasfının değişmesi ve uzlaşma nedeniyle düşme kararı verildi. Bu nedenle, mahkeme kararı usul ve kanuna uygun bulmuş ve reddetmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: CMK'nın 193/2, 196, 223/8 ve 254; TCK'nın 141/1 ve 142/1-b.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Düşme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun (örneğin; YCGK’nın 17/05/2022 tarihli, 2021/436 Esas ve 2022/355 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere) Dairemizce de benimsenen istikrarlı içtihatları uyarınca; karar tarihinde başka suçtan hükümlü ya da tutuklu olarak cezaevinde bulunan sanığın duruşmadan bağışık tutulmak istediğine dair bir talebi olmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, karar duruşmasında bizzat veya SEGBİS vasıtasıyla hazır edilmeyerek yokluğunda yargılamaya devam edilip hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılması, aynı Kanun’un 289/1-h maddesi kapsamında hüküm için esaslı konularda savunma hakkının kısıtlanması olup, açık bir hukuka kesin aykırılık hâli olarak başvuruda belirtilmese de (re’sen) bozma sebebidir.
Ancak;
CMK'nın 193/2. maddesi uyarınca “Sanık hakkında toplanan delillere göre mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.”
Kanunun bu hükmü, “sanık hakkında ilk bakışta beraat kararı verilebilecek haller”le sınırlı olarak dar bir biçimde yorumlanamaz. Esasen ilk bakışta beraat kararı verilebilecek hallerde iddianame düzenlenemez. Düzenlense bile, bu iddianame iadeye mahkumdur.
Ayrıca bu düzenlemede başlangıçta sorgusu yapılmamış olsa da sanığın yokluğunda davanın bitirilebileceği hâl; “beraat kararı” ile sınırlı iken, 5353 sayılı Kanun değişikliğiyle, mahkemeye ve hakime daha geniş bir takdir yetkisi vermek amacıyla, CMK henüz yürürlüğe girmeden maddedeki “beraat kararı” ibâresi, “mahkumiyet dışında bir karar” olarak değiştirilmiştir.
Somut olayda sanığın defaatle savunmaları alınmış olduğu gibi, 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesi kapsamında nitelikli hırsızlık suçundan açılan davada, müştekiye ait olan ... plakalı aracın kapısı açık ve kontak anahtarı da üzerindeyken çalındığının anlaşılması karşısında değişen suç vasfı ve kanun değişikliği dolayısıyla, TCK’nın 141/1. maddesi kapsamındaki hırsızlık olarak kabul edilen suça ilişkin olarak uzlaşmanın gerçekleşmesi nedeniyle, CMK’nın 254 ve 223/8. maddeleri uyarınca düşme kararı verilmiştir.
CMK’nın 193/2. maddesinin açık düzenlemesine ilave olarak nihayetinde sanığın yokluğunda verilen kararın mahkumiyet değil, (uzlaşma nedeniyle) düşme kararı olması münasebetiyle tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanığın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 08/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.