Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/5816 Esas 2022/11155 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/5816
Karar No: 2022/11155
Karar Tarihi: 13.09.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2022/5816 Esas 2022/11155 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2022/5816 E.  ,  2022/11155 K.

    "İçtihat Metni"



    Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanık ... hakkında yapılan duruşma sonunda; sanığın mahkumiyetine ilişkin ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen 25.11.2014 tarih ve 2014/572-690 E.-K. sayılı hükmün sanığın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesi’nin 19.12.2017 tarih ve 2016/9291-2017/15063 Esas ve Karar sayılı ilamı ile nitelikli hırsızlık suçundan onanmasına, mala zarar verme suçundan ise bozulmasına karar verildiği, bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23.06.2022 tarih ve 2022/62713 sayılı yazısı ile özetle, “nitelikli hırsızlık suçuna ilişkin olarak; kovuşturma aşamasında hüküm verilmeden önce müştekinin zararının tamamının karşılandığı ve sanık hakkında şartları oluştuğu halde TCK’nın 168/2. maddesinin uygulanmadığı” belirtilerek itiraz talebinde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

    T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23.06.2022 tarih ve 2022/62713 sayılı itiraz istemi nitelikli hırsızlık suçuna ilişkin olarak yerinde olduğundan KABULÜ ile;
    Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesi’nin 19.12.2017 tarih ve 2016/9291-2017/15063 E.-K. sayılı ilamının nitelikli hırsızlık suçuna ilişkin (I) numaralı bölümünün KALDIRILARAK, yeniden yapılan incelemede;
    I-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz isteminin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Hırsızlık suçuna konu aracın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan hüküm kurulması,
    2-Müştekinin hazırlık ifadesine göre hırsızlık suçunun 00:10-02:00 saatleri arasında, sanığın aşamalarda alınan savunmalarına göre de 23:00 veya 24:00 sıralarında işlendiğinin anlaşılması karşısında; suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle sanık hakkında TCK'nın 143. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
    3-Temyiz dışı sanık ...’ın kolluk tarafından yakalandığında (üst aramasında çıkmayan) kendisinde bulunan ve müştekiye ait araçtan çalındığı tespit edilen oto teybini kendi rızası ile kolluk kuvvetlerine teslim ettiği, çalınan aracın aynı gün hasarlı ve terk edilmiş şekilde bulunduğu, araçta meydana gelen hasardan dolayı 300 TL zararı olduğunu söyleyen müştekinin 09.10.2014 tarihli celsede alınan beyanında kısmi iade nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının bulunmadığını belirttiği, aynı celse zararı gidermek istediğini söyleyen sanığa süre verildiği, 07.11.2014 tarihli bir sonraki celsede dinlenen müştekinin zararının sanığın babası tarafından karşılandığını söylediğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK’nın 168/2. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    4-Hüküm kurulduğu sırada, 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d maddesi uyarınca 5 yıl olarak belirlenen ceza üzerinden TCK'nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldığında 4 yıl 2 ay yerine hesap hatası sonucu 4 yıl hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini,
    5-Sanığın tekerrüre esas alınan ilamında hükümlülüğünün birden fazla suçtan verilen cezalardan oluşması karşısında, en ağır cezayı içeren hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 13.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara