Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/16043 Esas 2022/11164 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/16043
Karar No: 2022/11164
Karar Tarihi: 13.09.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/16043 Esas 2022/11164 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2021/16043 E.  ,  2022/11164 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, nitelikli konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanık ... tarafından verilen eski hale getirme, infazın durdurulması ve temyiz istemine ilişkin dilekçelerde; karardan haberdar olmadığının, temyiz hakkının geri verilmesini istediğinin belirtildiği, eski hale getirme hususunda karar verme yetkisinin 5271 sayılı CMK’nın 42/1. maddesine göre hükmü temyizen incelemekle görevli Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olduğu, bu nedenle mahkemenin 10.01.2017 tarih, 2015/333 Esas ve 2016/507 Karar sayılı ek kararının hukuki değerden yoksun olması sebebiyle kaldırılarak yapılan incelemede:
    Sanık ...'nın savunmasının alındığı 17.04.2016 tarihli talimat duruşmasında ikamet adresinin “... Mah., ... Cad., Akan Sok., No:10/2, Kartal/...” olduğunu beyan ettiği ve fakat bilinen en son adresi olan bu adrese Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesi uyarınca tebligat çıkarılmadan önce gerekçeli kararın merniste kayıtlı aynı adreste 1 numaralı daireye tebliğ edildiğinin ve anılan tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında, sanığın öğrenme üzerine verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    I-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin incelenmesinde;
    1412 sayılı CMUK'un 310., 5235 sayılı Kanun’un 20/1, 5271 sayılı CMK'nın 38, 260/3 ve 291. maddeleri gereğince yokluğunda karar verilen “Görüldü Savcısının 05.08.2017'den önce verilen o yer veya mülhakat asliye ceza mahkemesi kararlarını temyiz süresinin, kararı temyize hakkı olan diğer sujelerle eşit biçimde ve tebliğden itibaren bir hafta olması ve inceleme konusu olayda, UYAP üzerinden yapılan araştırma sonucunda ... 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30.06.2016 gün 2015/333 Esas ve 2016/507 sayılı kararının 01.07.2016 tarihinde Hakim tarafından imzalanarak, görüldü savcısının ekranına gönderildiği, o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından 29.07.2016 tarihinde temyiz dilekçesi gönderildiğinin anlaşılması karşısında, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz tarihinin CMUK'un 310/1. maddesindeki bir haftalık temyiz süresi geçtikten sonra olduğu anlaşılmakla; temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak olarak REDDİNE,
    II-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik, sanıkların temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
    1- 28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3 ve 196/2. maddeleri uyarınca sanıklara savunmaları alınmadan önce zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması suretiyle sanıkların savunma haklarının kısıtlanması, 2-5271 sayılı CMK'nın 196/2. maddesinde yer alan “sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir” şeklindeki düzenleme uyarınca, 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçuna ilişkin cezanın alt sınırının 5 yıl olması karşısında, sanıklardan ...’nın istinabe suretiyle sorguya çekilemeyeceği gözetilmeden savunma hakkı kısıtlanarak hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’nın temyiz istemleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 13.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara