Esas No: 2021/22011
Karar No: 2022/11166
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/22011 Esas 2022/11166 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/22011 E. , 2022/11166 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Müşteki-sanık ... ve katılan sanık ... vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Suça konu yerde güvenlik görevlisi olarak görev yapan müşteki-sanık ... ve katılan-sanık ...’ın suçtan doğrudan zarar gördüğü kabul edilemeyeceğinden ve bu nedenle de bu suç yönünden davaya katılma hakkı bulunmayan ... Anonim Şirketinin hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından, müşteki-katılan-sanıklar vekilinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanık ...’ın temyiz isteminin incelemesine gelince;
Adil yargılanma hakkının en önemli başlıklarından birini oluşturan savunma hakkı, temel bir insanlık hakkı olarak İHAS 6. ve 2709 sayılı Anayasamızın 36. maddeleriyle 5271 sayılı CMK’nın çeşitli hükümlerinde güvence altına alınmıştır.
Ücretsiz müdafii yardımından yararlanma hakkı da, savunma hakkının alt başlıklarından birini oluşturmaktadır.
Anayasa'mızın 90. maddesi uyarınca, iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Adil Yargılanma Hakkı" başlıklı 6. maddesinin 3. fıkrasının 'c' bendi hükmü uyarınca, "Kendi kendini savunmak veya kendi seçeceği bir müdafi veya eğer bir müdafi tayini imkânından mahrum bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkeme tarafından seçilecek bir müdafiinin yardımından ücretsiz yararlanmak." adil yargılanma hakkının gereği ve doğal sonucudur.
Kişi ağır bir ceza tehdidi ile karşı karşıya olup ta avukatı yoksa, insan hakları ve hukuk devleti ilkelerine saygılı olan Devletimizin, onu ücretsiz avukat yardımından yararlandırma yükümlülüğü vardır.
Bu düşüncelerden hareketle kaleme alınan 5271 sayılı CMK.'nın 150/3. fıkrası uyarınca "Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda..." müdafii görevlendirilmesi zorunludur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen (örneğin; 14.10.2021 günlü, 2021/2-35 esas ve 2021/473 sayılı kararında olduğu gibi) içtihatları uyarınca, suçun temel şeklinin cezası beş yıldan fazla olmamasına rağmen sanığa tatbiki istenen daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâl dikkate alındığında şüpheli veya sanık beş yıldan fazla bir ceza ile cezalandırılma tehdidiyle karşı karşıya olup ta avukatı yoksa şüpheli veya sanığa (mahkemesince) zorunlu olarak müdafii görevlendirilmesi gerekir.
Aynı şekilde Dairemize göre;
Daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâl olmamakla birlikte, 5237 sayılı TCK’nın 37/2, 38/2. maddelerinde düzenlenen iştirak hükümleri uyarınca faile verilecek cezada yapılacak artırım sonucunda veya somut olayda olduğu gibi TCK’nın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması hâlinde şüpheli veya sanık beş yıldan fazla bir ceza ile cezalandırılma tehdidiyle karşı karşıya olup ta avukatı yoksa şüpheli veya sanığa (mahkemesince) zorunlu olarak müdafii görevlendirilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle;
TCK'nın 142/2-h ve 43/1. maddelerinde öngörülen ve zincirleme biçimde işlenen nitelikli hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3 ve 196/2. maddeleri uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 13/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.