Esas No: 2021/16328
Karar No: 2022/11211
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/16328 Esas 2022/11211 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/16328 E. , 2022/11211 K.Özet:
Mahkeme kararı, nitelikli hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmünü içermektedir. Hükümlü daha önce de aynı suçtan ceza almıştır ve lehe kanun uygulaması yapılarak önceki karar gereği cezası aynen infaz edilmiştir. Ancak, hükümlünün suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olduğu ve cezai sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Kararda, uyarlama yargılamasının usul ve yasaya uygun yapılmadığına dair bir hata tespit edilerek, önceki ve sonraki kanun hükümlerinin birbirleriyle karşılaştırılması gerektiği vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde belirtilen kanun maddeleri ise şöyledir: 765 sayılı TCK'nın 493/2-son, 522 ve 2253 sayılı Kanunun 12/2. maddeleri, 5275 sayılı İnfaz Kanunu’nun 98. ve 101. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükümlü ... hakkında ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2002/255 Esas, 2002/583 Karar sayılı dosyasında 18/07/1999 tarihinde işlediği muhkem eşyayı kırmak suretiyle hırsızlık suçundan yapılan yargılama sonunda 12/09/2002 tarihli kararla 765 sayılı TCK'nın 493/2-son, 522 ve 2253 sayılı Kanunun 12/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay hapis cezası verilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin 14/10/2002 tarihinde kesinleşmiştir.
Lehe kanun uygulanması münasebetiyle evrak üzerinden verilen 21/01/2009 tarihli ve aynı sayılı kararla eski kanunun lehe olduğu gerekçesiyle ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2002/255 Esas, 2002/583 sayılı kararıyla verilen 1 yıl 4 ay hapis cezasının aynen infazına karar verilmiştir.
Bu kararın hükümlü müdafiine tebliğ edilmesi üzerine, karar süresinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 5275 sayılı İnfaz Kanunu’nun 98. ve 101. maddeleri uyarınca kararın itiraza tâbi olduğu görüşündedir.
Dosyada mevcut nüfus kaydına göre, hükümlünün 09.10.1984 doğumlu olup, suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olduğu ve ek kararda bu yönden usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz dilekçesinde hükümlünün 12 yaşından küçük olduğu için cezai sorumluluğu bulunmadığından bahisle kararın bozulması talebi yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Uyarlama yargılaması, nispi bir yargılama olmakla birlikte, infaz yasası hükümleri nazara alınmaksızın, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme karşısında, duruşma açılarak önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.