Esas No: 2021/20414
Karar No: 2022/11451
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/20414 Esas 2022/11451 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/20414 E. , 2022/11451 K.Özet:
Ceza Dairesi tarafından incelenen kararda, sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik olmadığı ve dosyada hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin tespit edilemediği belirtilmiştir. Temyiz dilekçelerinde anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamayacağı hükmüne rağmen, en ağır cezayı içeren hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetlenmediği belirtilmiştir. Bu nedenle, istinaf başvurusunun esastan reddi ve hükümlerin onanması kararı verilmiştir.
Kanun maddelerine gelince, kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır:
- 5271 sayılı CMK'nın 288. maddesi: Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.
- 5271 sayılı CMK'nın 294. maddesi: Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.
- 5271 sayılı CMK'nın 301. maddesi: Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.
- 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi: Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin 07/12/2017 tarihli karar başlığında, heyet üyelerinin kurum sicillerine yer verilip, isim ve soyadlarının gösterilmemesi, yasal düzenlemeye aykırı ise de; bu hususun yerinde ikmali olanaklı görülmekle, bozma nedeni yapılmamıştır.
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'', aynı Kanunun 294. maddesinin ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' ve aynı Kanunun 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, temyiz dilekçelerinde anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Sanık ...’ın tekerrüre esas alınan ilamında birden fazla hükümlülük kararı bulunması karşısında, en ağır cezayı içeren hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmemiş ise de; 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesinde, “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınacak cezanın en ağırından fazla olamaz” hükmü uyarınca tekerrüre esas alınacak miktarın infaz aşamasında belirlenebilecek olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır.
Oluş ve dosya içeriğine göre, sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK'nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerde ileri sürülen temyiz sebebi yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, sanık ... ve müdafii ile sanık ... ve müdafiinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN ONANMASINA, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 14/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.