Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2352 Esas 2021/4915 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2352
Karar No: 2021/4915
Karar Tarihi: 29.09.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2352 Esas 2021/4915 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, tapu iptali ve tescil konusunda açılmıştır. Davacı, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak eşiyle bakma akdi ile temlik ettiği taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir. Mahkeme, taşınmazların bir bölümünün temlikinin bakım karşılığı olduğu, kalan bölümün ise karşılığının olmadığı gerekçesiyle davanın bir kısmını reddetmiştir. Davacının temyiz itirazları reddedilmiştir. Dairece yapılan incelemede ise taşınmazların muvazaalı ve mal kaçırma amacıyla temlik edildiği iddiasının kanıtlanamadığı ve yanılgılı değerlendirme ile kabul kararının verildiği kabul edilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkeme, bozma ilamına uyularak 10 ve 16 nolu bağımsız bölümler yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer bölümler yönünden ise davanın reddine karar vermiştir. Ek kararında davacıların vekalet ücreti talebi reddedilmiştir. Temyiz itirazı reddedilerek ek karar onanmıştır.
Kanun Maddeleri: Tapu Kanunu, Medeni Kanun, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Vergi Usul Kanunu.
1. Hukuk Dairesi         2021/2352 E.  ,  2021/4915 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, mirasbırakan kızkardeşi ...’nun maliki olduğu 32 parsel sayılı taşınmazdaki 9, 10, 11, 16, 17 ve 18 nolu bağımsız bölümleri mirastan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak eşi ...’a ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, ...’nin ölümü ile tüm mirasın davalı eşi ...’ya kaldığını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiş, aşamada ...’ın diğer mirasçıları davaya dahil edilmiş, davacının ölümü üzerine de mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir.
    Davalı ... ve bir kısım dahili davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, taşınmazların bir bölümünün temlikinin bakım karşılığı olduğu, kalan bölümün ise karşılığının olmadığı gerekçesiyle 10 ve 16 nolu bağımsız bölümler yönünden davanın reddine, 9, 11, 17 ve 18 nolu bağımsız bölümler yönünden ise davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, dava konusu 10 ve 16 numaralı bağımsız bölümler yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı tarafın bu bağımsız bölümler yönünden temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine, Davalı ve bir kısım dahili davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; mirasbırakanın çekişme konusu bağımsız bölümleri 1990 yılında eşi ...’ye ölünceye kadar bakma akti ile temlik ettiği, mirasbırakana öldüğü tarihe kadar eşi ... tarafından bakıldığı, esasen bu olgunun mahkemenin de kabulünde olduğu, taşınmazların saptanan değerlerinin bakım süresi de gözetildiğinde fahiş olarak değerlendirilemeyeceği, ölünceye kadar bakma akdinin ivazlı akitlerden olduğu ve bakım borcu yerine getirildiği, öte yandan iradenin bölünmezliği ilkesi uyarınca aynı akitle temlik edilen taşınmazların bir kısmının açıklanan iradeye uygun olarak bakım karşılığı, bir kısmının ise muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olarak temlik edildiğinin kabul edilemeyeceği, saptanan somut olgular yukarıda açıklanan ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde; çekişme konusu taşınmazların muvazaalı ve mal kaçırma amacıyla temlik edildiği iddiasının kanıtlanamadığı, bu durumda 9, 11, 17 ve 18 numaralı bağımsız bölümler yönünden yanılgılı değerlendirme ile kabul kararı verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 10 ve 16 nolu bağımsız bölümler yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 9, 11, 17 ve 18 nolu bağımsız bölümler yönünden davanın reddine karar verilmiş, karar kesinleştikten sonra davacılar vekili bir kısım davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik tavzih talebinde bulunmuş, mahkemece 24.11.2020 tarihinde verilen ek karar ile tavzih talebi reddedilmiştir.
    Ek karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    -KARAR-

    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan ek kararın ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara