Esas No: 2020/6792
Karar No: 2020/2579
Karar Tarihi: 09.12.2020
Tefecilik - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/6792 Esas 2020/2579 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik
Hüküm : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 2020/6792 Esas sırasında kayıtlı Isparta 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/167 Esas, 2015/700 Karar sayılı dosyası ile Dairemizin 2020/623 Esas sayılı sırasında kayıtlı Isparta 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/467 Esas, 2013/995 Karar sayılı dosyası arasında suç ve sanık yönünden fiili ve hukuki bağlantı olduğundan birlikte ele alınarak yapılan değerlendirmede;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün ve 2014/118-2016/208 sayılı kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK"nın topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanıklar hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında, sanıklar hakkında Isparta 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/467 Esas, 2013/995 Karar sayılı dosyasından sanık ... hakkında davanın reddine karar verildiği, sanık ... hakkında ise beraat kararı verildiği, temyiz edilen bu dosyanın suç tarihinin iddianameye göre 01/07/2010- 31/08/2010 olduğu, iddianame tarihinin 21/06/2013 olduğu, hakeza temyize konu bu kamu davasında ise suç tarihinin 2011-2012 yılları, iddianame tarihinin 18/03/2015 olması , ayrıcca Uyap sisteminden yapılan sorgulamada sanık ... hakkında Isparta 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2020/591 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 2008 yılı, iddianame tarihinin ise 22/08/2013 yılı olması karşısında, mümkünse davaların birleştirilmesi, kesinleşmesi veya birleştirme olanağının ortadan kalkması durumunda ise asılları veya onaylı örneklerinin bu dosya arasına konulmasından sonra, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde her iki dosyada bulunan tüm mağdurların yargılama aşamasındaki ve kollukta alınan beyanları üzerinde durularak, suçunun sübutu halinde sanıkların hukuki kesinti bulunmayan eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme tek tefecilik suçunu oluşturması nedeniyle TCK"nın 3/1 ve 61/1. maddeleri de gözetilerek hukuki durumunun belirlenmesi, sanık ... hakkında suç tarihlerini kapsar şekilde vergi incelemesi yapılıp yapılmadığının ilgili vergi dairesinden sorulması, mevcut olması halinde bir örneğinin istenilmesi, mevcut değilse vergi incelemesi yapılması için ilgili vergi dairesine müzekkere yazılması, sanıklar hakkında tefecilik iddiası ile ayrıntılı ve gizli kolluk araştırması yapılması, Uyap sorgulamasına göre sanıklar ... ve ... hakkında aynı vergi tekniği raporuna istinaden Antalya 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nde açılan Vergi Usul Kanunu"na muhalefet nedeni ile 2014/181 Esas, 2014/418 karar sayılı dosyadan haklarında mahkumiyet kararı verildiği anlaşıldığından dosyanın bir örneğinin dosya arasına alınması gerekirken "Sanıkların atılı suçları işlediğinin sabit olmaması nedeni ile" şeklindeki yetersiz gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde sanıklar hakkında beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.