Esas No: 2019/12009
Karar No: 2021/5053
Karar Tarihi: 21.06.2021
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/12009 Esas 2021/5053 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, taksirle yaralama suçundan mahkum edilmiştir. Sanık, kesintisiz çift çizgi ile bölünmüş yolda, kurallara aykırı bir şekilde manevra yaparak karşı yönden gelen trafiğe ait yol bölümüne girmesi nedeniyle eyleminde bilinçli taksir kusurlarının oluştuğu ve TCK'nın 22/3. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmediği için temyiz talepleri kabul edilmiştir. Mahkeme kararında TCK'nın 89/4, 62, 53/1 ve 53/6 maddelerine atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 53/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii katılanlar vekili ve Bolvadin (üst) Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin ve katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya içeriğine göre, 15.10.2013 günü saat 20:20 sıralarında, sanık sürücünün sevk ve idaresindeki otomobil ile gece vakti, aydınlatmanın bulunmadığı, azami hız limitinin 110 km/saat belirlendiği meskun mahalde, kesintisiz çift çizgi ile bölünmüş il yolunda seyir halindeyken, olay mahalline geldiğinde, çift çizgi ile bölünmüş yolun karşısındaki petrol istasyonuna girmek üzere sola dönüş yaptığı ve karşı yönden gelen trafiğe ait yol bölümüne girdiği sırada, karşı yönden gelmekte olan katılan ...’in idaresindeki motosiklete çarpması sonucu asli kusurlu olarak, ...’in hayat fonksiyonlarını ağır (4.) derece etkileyecek nitelikte, motosikletin arkasında yolcu olarak bulunan ...’ın hayat fonksiyonlarını ağır (6.) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı ve yüzünde sabit iz oluşacak şekilde yaralanmalarına neden olduğu olayda,
Sanığın kesintisiz çift çizgi ile bölünmüş yolda, kurallara aykırı bir şekilde sola manevra yaparak karşı yönden gelen trafiğe ait yol bölümüne girmesi nedeniyle eyleminde bilinçli taksir kusurlarının oluştuğunun ve sanık hakkında TCK"nın 22/3. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre ise;
1-Sanığın olay sırasında kaza tespit tutanağına göre alkolsüz olmasına rağmen mahkemece alkollü olduğu kabul edilerek hükmün gerekçesinde ve temel ceza belirlendiği sırada alkollü olduğundan bahisle suçun bilinçli taksirle işlendiğinin kabul edilmesi ve bu kabulün aksine 22/3 uygulanmaması,
2-5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi;
3-CMK"nın ""Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar"" başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 Esas-2018/382 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK"nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup; olayda bilinçli taksirle hareket etmesi ve olay sırasında alkollü olduğundan bahisle hakkında erteleme hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii, katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.