Esas No: 2021/16741
Karar No: 2022/12085
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/16741 Esas 2022/12085 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/16741 E. , 2022/12085 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme ve kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçlarına yönelik İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından doğrudan zarar görmeyen İçişleri Bakanlığı’nın davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunmadığından; temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçuna yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Açılan davadan haberdar edilmeyen, kamu malına zarar verme suçundan katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan müşteki İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğundan ve temyiz yetkisi bulunduğunun anlaşılması karşısında; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören müşteki İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün davaya kamu malına zarar verme suçundan katılan sıfatının kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mahkumiyet kararı verildiği halde kendisini avukat ile temsil ettiren katılan lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan kurum vekilinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye gerekçe yönünden aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında sanığın mahkumiyetine karar verilen bölümden hemen sonra gelmek üzere "katılan kurum kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan1.500,00 TL Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesi" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarına yönelik sanığın temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara gerekçeye ve hakimin takdirine göre kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan kurulan hükümde 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı tanınmadan iddianamede yer verilmeyen 5237 sayılı TCK'nın 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 106/3. maddesi uyarınca adli para cezalarının ödenmemesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine de karar verilebileceği gözetilerek, sanık hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan kurulan hükümde infaz yetkisini de kısıtlar şekilde adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtar edilmiş olması,
3-Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden soruşturma aşamasında olayın sıcağı sıcağına kolluk görevlilerince düzenlenen tutanak içeriğine göre sanığın eylemlerinin ve sözlerinin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturmayacağının anlaşılması karşısında sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 21/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.