Esas No: 2015/6439
Karar No: 2016/374
Karar Tarihi: 01.02.2016
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/6439 Esas 2016/374 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TALEP:
Yasa dışı örgütün sair efradı olma suçundan hükümlü ..."in, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 168/2, 59/2 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddeleri gereğince 12 yıl 6 ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemesinin tarihli ve esas, sayılı kararının Yargıtay Ceza Dairesinin tarihli ve esas, sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmesini müteakip, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, yeniden yapılan yargılama sonucunda Ceza Mahkemesinin tarihli ve esas, sayılı kararı ile hükümlünün 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 314/2, 62 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasını müteakip, hükümlü müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin Ağır Ceza Mahkemenin tarihli ve değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın keza reddine dair Ağır Ceza Mahkemesinin tarihli ve değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, hükümlü müdafii tarafından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile eklenen geçici 2. madde gereğince yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulmuş olup, mahkemece talebin 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesini müteakip, merci Ağır Ceza Mahkemesince de itirazın reddine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Kanunun 311. maddesinin 1. fıkrasının f bendinde, ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması halinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulabileceği, 2. fıkrasında, birinci fıkranın (f) bendi hükümlerinin 04.02.2003 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararları ile, 04.02.2003 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanabileceğinin düzenlendiği, 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddede ise, ./..
"İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle bir ceza hükmünün verildiğini tespit eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararlarından, 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunanlar bakımından bu Kanunun 311"inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz. Bu durumda olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunabilirler" hükmü yer almakta olup, Ağır Ceza Mahkemesince, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının, 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü gün ve sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tarih ve sayılı tebliğnamesiyle bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I ) OLAY:
Hükümlü hakkında,Devlet Güvenlik Mahkemesinin gün ve esas, sayılı kararı ile hükümlünün "yasa dışı örgütün sair efradı olma suçunu işlediği" kabul edilerek 765 sayılı TCK"nın 168/2, 59/2, 31, 33 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca verilen 12 yıl 6 ay ağır hapis cezası, Yargıtay Ceza Dairesinin tarihli ve esas, karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilerek kesinleşmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlüğe girmesi nedeniyle hükümlü hakkında lehe kanunun belirlenmesi için yapılan uyarlama yargılaması sonucunda Ağır Ceza Mahkemesinin tarihli ek kararı ile hükümlünün 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu karar da yine Yargıtay Ceza Dairesinin tarihli esas, karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Hükümlü müdafii 22.06.2001 tarihinde İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin ihlal edildiği iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmuş (Başvuru no: ) ve Mahkeme tarihinde, Sözleşmenin ihlal edildiğini kararlaştırmıştır.
Hükümlü müdafii 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile eklenen geçici 2. madde gereğince yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuş, Ağır Ceza Mahkemesinin tarihli ve değişik iş sayılı kararı ile talebin 5271 sayılı CMK"nın geçici 2. maddesi kapsamı dışında kaldığından reddedilmiş, hükümlü müdafii ret kararına tarihinde itiraz etmiş ve itirazı Ağır Ceza Mahkemesinin tarihli ve ./..
değişik iş sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmiştir.
II ) KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI :
5271 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının, 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesine dair Ağır Ceza Mahkemesinin tarihli ve değişik iş sayılı kararı yerinde olmadığından 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istemine ilişkindir.
III ) HUKUKSAL DEĞERLENDİRME :
5271 sayılı CMK"nın 311/1-f maddesinde "ceza hükmünün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile tespit edilmiş olması" hususu bir yargılamanın iadesi nedeni olarak kabul edilmiş, aynı Kanun maddesinin 2. fıkrasında ise bu tür başvurular bakımından engel nitelikteki tarih aralığı öngören bir düzenleme getirilmiştir.
Ancak, 30.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 2. madde ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararlarından 15.06.2012 tarihi itibariyle Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunanlar, 5271 sayılı CMK"nın 311/2. maddesi ile öngörülen engel nitelikteki tarih aralığının kapsamı dışına çıkarılmıştır.
Somut olayda, hükümlü müdafii 22.06.2001 tarihinde İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin ihlal edildiği iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmuş (Başvuru no: ) ve Mahkeme 16.06.2009 tarihinde, sözleşmenin ihlal edildiğini kararlaştırmıştır. Buna göre, hükümlü hakkındaki AİHM kararının, başvuru ve karar tarihleri bakımından, kanunda öngörülen yargılamanın yenilenmesi talebine engel nitelikteki tarih aralığının kapsamı dışına çıktığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, hükümlü hakkında kesinleşen hükümle sonuçlanmış davanın, hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülebilmesi için, ayrıca hükümlü hakkındaki kesinleşmiş AİHM kararının 15.06.2012 tarihi itibarıyla Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde denetlenmekte bulunanlar arasında olup olmadığının saptanması gerekmektedir.
Mahkemece bu husus araştırılıp tespit edilmeden ve AİHM kararının Türkçe"ye çevrilmiş onaylı bir örneği dosyaya konulmadan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, anılan kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
./..
IV ) SONUÇ VE KARAR :
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Ağır Ceza Mahkemesinin tarih ve değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.