Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/16313 Esas 2022/12168 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/16313
Karar No: 2022/12168
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/16313 Esas 2022/12168 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Güroymak'ta gerçekleştirilen hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve kamu malına zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuk ve sanık hakkında mahkumiyet kararı verildi. Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan tayin edilen adli para cezasına ilişkin hükümlerin temyizi mümkün değildir. Suça sürüklenen çocuk için dava zamanaşımı süresi dolmuştur ve dava düşürülmelidir. Suça sürüklenen çocuk ve sanık için açılan dava yeniden yapılmalıdır. Kararda 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 116/2, 119/1-c, 31/3. maddelerinin ve 66/1-e, 66/2. maddelerinin ceza türü ve üst sınırları belirlediği belirtilmiştir. Kanun numaraları şöyledir: 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi, TCK'nın 143., 116/4., 50/1-f, 53/4. ve 326. maddeleri.
6. Ceza Dairesi         2021/16313 E.  ,  2022/12168 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve kamu malına zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-Sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında mağdur ...’e yönelik kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde,
    14/04/2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında hakkında kamu malına zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.000 TL ve 1.320 TL adli para cezalarına ilişkin hükümlerin, cezaların türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ve müdafii ile sanığın temyiz istemlerinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
    II-Suça sürüklenen çocuk hakkında Güroymak ... Akif İlköğretim Okulunda gerçekleştirdiği nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve kamu malına zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
    Suça sürüklenen çocuğun eylemlerine uyan ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 116/2, 119/1-c, 31/3. maddelerinde düzenlenen suçların gerektirdiği cezaların türü ve üst sınırlarına göre aynı yasanın 66/1-e ve 66/2. maddeleri gereğince 5 yıl 4 ay olan olağan dava zamanaşımı süresinin, hükmün verildiği 23.06.2016 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 Sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
    III-Sanık ... hakkında Güroymak ... Akif İlköğretim Okulunda gerçekleşen kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
    Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini nitelendirmede, kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Suçu birlikte işleyen sanık ve suça sürüklenen çocuğun neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesine aykırı olarak "eşit olarak tahsiline" şeklinde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrasından “sanık ve suça sürüklenen çocuktan eşit olarak tahsiline” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine “sanık ve suça sürüklenen çocuğun neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” tümcesi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    IV-Suça sürüklenen çocuk hakkında mağdur ...’e yönelik nitelikli hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde ise;
    Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini, kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Kolluk tarafından düzenlenen 14.4.2014 tarihli CD izleme tutanağında, “.. eşkali belirlenemeyen bir şahsın olay günü saat 03.47- 04.44 arasında yan yana bulunan müştekiye ait işyeri ile Fırat Gıda isimli iş yerine girdiğine” ilişkin tespitler yapıldığının ve eylemin gece vakti işlendiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 143. ve 116/4. maddelerince artırım yapılması gerektiği gözetilmeyerek noksan ceza tayini,
    2-Kabule göre de,
    a-Suça sürüklenen çocuk hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların 5237 sayılı TCK'nın 50/1-f maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilmesine karar verilirken, mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle kamuya yararlı işte çalıştırmaya karar verilebileceği ve cezanın bir katı ibaresinden anlaşılması gerekenin ceza miktarı olduğu gözetilmeden, seçenek yaptırımın süresinin hükmolunan 6 ay 20 gün hapis cezasından daha fazla 9 ay belirlenmesi suretiyle TCK'nın 50/1-f maddesine aykırı davranılması,
    b-Suçu birlikte işleyen sanık ve suça sürüklenen çocuğun neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesine aykırı olarak "eşit olarak tahsiline" şeklinde karar verilmesi,
    c-TCK'nın 53/4. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında anılan maddenin 1. fıkra hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının korunmasına 22.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara