Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/17002 Esas 2022/12241 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme ve hakaret
HÜKÜMLER : Kamu davasının düşürülmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararındaki vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların temyizinin olanaklı bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazının olanaklı olduğu ve CMK’nın 264/1. maddesi uyarınca sanık ve müdafii yönünden yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı Yasanın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye, Mahkemesince iletilmek üzere dosyanın incelenmeden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
II-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçuna yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Katılanın soruşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olduğu, mahkeme aşamasında alınan beyanında da soruşturma aşamasındaki beyanlarını tekrar ettiği ayrıca katılan vekilinin 26.05.2016 tarihli beyanında da sanık ... yönünden mala zarar verme suçundan cezalandırılmasını talep ettikleri anlaşıldığından katılanın şikayetçi olup olmadığı yönünden eksik hususların tamamlanması yönündeki bozmaya ilişkin tebliğnamedeki görüşe iştirak olunmamıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1. maddesinde mala zarar verme suçu “Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 02.10.2018 tarih ve 2018/387 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, mala zarar verme suçunun gerçekleşebilmesi için failin, başkasına ait taşınır veya taşınmaz bir mala, TCK’nın 151/1. maddesinde sayılan seçimlik hareketlerden herhangi biriyle zarar vermesi gerekir. Seçimlik hareketler maddede; “kısmen veya tamamen yıkmak, tahrip etmek, yok etmek, bozmak, kullanılamaz hâle getirmek veya kirletmek” şeklinde belirtilmiştir. Kirletmek fiili de, taşınır veya taşınmaz malın, önceki hâle getirilmesi için önemsiz olmayan bir çabayı gerektiren, malın değerinde veya görünümünde azalma veya değişikliklere yol açan, madde kapsamında yer alan diğer eylemler dışındaki durumları kapsar. Mağdurun evinin duvarına yazı yazmak, aracını çizmek gibi örneklerin verilebileceği kirletmek fiili, kirli duruma getirmek, pisletmek olarak tanımlanabilir. Bu seçimlik hareketle işlenen mala zarar verme suçunda, zarar doğuran neticenin sonradan temizlenmek suretiyle ortadan kaldırılması önem taşımaz. Ancak kirletmenin belli bir ağırlığa ulaşmış olması gerektiği de gözden uzak tutulmamalıdır. 11.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda, katılanın kapısının önünde bulunan kovanın yere düşürüldüğü belirtilmiş ise de, dosya kapsamında kovanın atılan tekme ile başkaca bir zarara uğradığına dair bir tespite ulaşılamaması karşısında, tekme atılarak gerçekleştirilen izlerin yukarıda açıklaması yapıldığı üzere suçu oluşturacak ağırlığa ulaşıp ulaşmadığı yönünde gerekirse katılana sorulmak suretiyle bir değerlendirme yapılmadan, eksik incelemeyle sanık hakkında yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye gerekçe yönünden aykırı olarak uygun olarak BOZULMASINA, 22.09.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.