12. Ceza Dairesi 2020/2211 E. , 2021/5051 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 62/1, 50/4, 50/1-a, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine göre; olay günü saat 14:45 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal dışında, bölünmüş ancak yol yapım çalışması sebebiyle trafiğin çift yönlü olarak aktığı düz ve eğimsiz karayolunda seyir halindeyken, olay mahalline geldiğinde aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı istikametten gelen sürücü ...’in sevk ve idaresindeki otomobile ve yine karşı istikametten gelen sürücü ...’in sevk ve idaresindeki kamyonete çarpması sonucu gerçekleşen üç araçlı kazada sanığın asli kusurlu olarak beş kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde, bir kişinin hayat fonksiyonlarına ağır (4.) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda,
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin nitelikli, beş kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusursuz olduğuna, eksik inceleme yapıldığına, usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin “50/1-a” olarak gösterilmesi ile yetinilmesi gerekirken “TCK’nın 50/4 maddesi delaleti ile 50/1-a maddesi gereğince” şeklinde gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının beşinci paragrafında yer alan “50/4 maddesi delaleti ile” ibaresinin çıkarılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 21/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.