Esas No: 2015/7164
Karar No: 2016/6
Karar Tarihi: 11.01.2016
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7164 Esas 2016/6 Karar Sayılı İlamı
- SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM ETME SUÇU
- CEZA YARGILAMASINDA DOĞRUDAN DOĞRUYALIK (VASITASIZLIK) İLKESİ
- SESLİ VE GÖRÜNTÜLÜ BİLİŞİM SİSTEMİ (SEGBİS)
- SANIK OLMAKSIZIN YARGILAMA OLMAZ
- SANIĞIN DURUŞMA SALONUNDA ŞAHSEN HAZIR BULUNMA HAKKI
- ADİL YARGILANMA HAKKI
- CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 193
- CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 194
- CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 195
- CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 196
- CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 200
- CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 204
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 314
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 220
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 35
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 62
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 53
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 58
- TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 63
"İçtihat Metni"
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmedilen cezaların süresi itibariyle koşulları oluşmadığından sanık ..."nın duruşmalı inceleme talebinin CMUK"nın 318. maddesi gereğince REDDİNE,
Ceza yargılamasının temel ilkelerinden biri “doğrudan doğruyalık- vasıtasızlıktır.” Bu nedenle CMK 193/1. maddesinde “sanık olmaksızın yargılama olmaz” genel kuralına yer verildikten sonra istisnaları CMK 193/2, 194/2, 195, 196, 200/1 ve 204. maddelerinde gösterilmiştir. Sanığın kabulüne bağlı olarak alt sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis cezası gerektiren suçlar hariç olarak istinabe yoluyla sorguya çekilebilecektir. Görüntülü ve sesli iletişim tekniği kullanılarak sorgu yapma imkanı CMK 196/4. madde hükmüne göre mümkün kılınmıştır.
Somut olaydaki hukuki sorun sanıklar ve müdafilerinin görüntülü ve sesli iletişim tekniğini kullanarak savunma yapmak istemediklerini ısrarla beyan ederek duruşmada hazır bulunmak istekleri karşısında, bu sistemle savunma alınması durumunda, savunma hakkının kısıtlanarak adil yargılama ilkesinin ihlal edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Duruşmada hazır bulunmak isteyen sanığın, duruşmada hazır bulundurulması sadece ödev değil aynı zamanda bir haktır. (Y.C.G.K. 10.06.2008, 9-148/169 s.k.)
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1. maddesine göre;
Cezai bir suç ile itham edilen herkesin, kendini savunma, iddia tanıklarını sorguya çekme veya çektirme, duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercüman yardımından para ödenmeksizin yararlanması haklarını güvence altına almıştır. Duruşmada hazır bulunmaksızın bu hakları nasıl kullanabileceğinin anlaşılması zordur. (Colozza v. İtalya 12 Şubat 1985)
Adil bir ceza yargılaması sürecinin oluşumunda sanığın mahkeme nezdinde hazır bulunmasının büyük önemi bulunmaktadır. (Lala v. Hollanda 22 Eylül 1994) Bunun sebebi hem adil yargılama hakkının mevcudiyeti hem de beyanların doğruluğunun anlaşılması ve mağdur ile tanıkların beyanlarıyla karşılaştırılmasıdır. (Sedoviç v. İtalya)Temyiz aşamasında davalının duruşma salonunda şahsen hazır bulunması ilk derece mahkemesinde görülmekte olan duruşmalarda hazır bulunmasına nispeten daha az önem arzetmektedir. (Kamasinsıki v. Avusturya, 19 Aralık 1989)
Adaletin gerçekten adil bir şekilde sağlanmasının demokratik bir toplumda tuttuğu yer göz önünde bulundurularak savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik her bir tedbirin ciddi şekilde gerekli olmasına işaret edilmiştir. Daha az kısıtlayıcı bir tedbirin bulunması halinde o uygulanmalıdır. (Van Mechelen ve diğerleri)
Sözleşme ile garantiye alınan hakkın kullanılmasından vazgeçilmesi, bunun açıkça söylenmesi ile mümkün olabilir. (Zana/Türkiye)
CMK"nın genel ilkeleri ve 196. maddedeki düzenleme Dairemizce benimsenen Y.C.G.K."nın 10.06.2008 tarih ve 9-148-169 sayılı kararı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin İçtihadları göz önünde bulundurulduğunda; duruşmada hazır bulunma hakkı adil yargılama kapsamında değerlendirilmekte olup, bu hakkın sınırlanması ancak ciddi şekilde gerekli olması halinde istisna olarak uygulanmalıdır. A.İ.H.M."nin Marcello Viola v. İtalya kararı temyiz duruşmasına ilişkindir. Bu nedenlerle kovuşturma aşamasında;
1-) Genel kural sanığın duruşmada hazır bulundurulmasıdır. Bu hak ciddi nedenlere dayalı olarak mahkeme kararı ile sınırlandırılabilir.
2-) İlk ve son savunmanın yapıldığı, esasa ilişkin delillerin toplandığı oturumlara sanığın SEGBİS yolu ile katılması, açık kabulüne dayalı olmalıdır.
3-) Sesli ve görüntülü yöntemle savunma alınması halinde sanık müdafiisinin talebi durumunda sanığın yanında bulunma olanağının sağlanması; koşulları gerçekleştiğinde savunma hakkının kısıtlanmadığı kabul edilebilecektir.
Tüm bu açıklamalar karşısında; tüm duruşmalardan önce SEGBİS sistemiyle savunma yapmak istemediklerini ve mahkemede hazır bulunarak savunma yapmak istediklerini beyan eden sanıkların müdafilerinin de aynı yöndeki taleplerine rağmen duruşmalarda hazır bulundurulmayıp SEGBİS sistemi aracılığıyla yargılaması yapılarak mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle savunma haklarının kısıtlanması,
Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafileri ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin öncelikle bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.