Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3533 Esas 2017/5915 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3533
Karar No: 2017/5915
Karar Tarihi: 28.12.2017

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3533 Esas 2017/5915 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2017/3533 E.  ,  2017/5915 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesinin
    Hüküm : Onama
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    İtiraz Edilen Karar:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısı ve ekindeki dava dosyası incelendiğinde; İzmir (Kapatılan) 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.10.2012 tarih ve 2008/159 esas, 2012/250 karar sayılı kararında ... hakkında, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, hükmün sanık müdafii tarafından temyizi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanık yönünden onama talep eden tebliğnamesi üzerine, Dairemizin 13.07.2017 tarih ve 2015/2164 – 2017/4800 sayılı ilamı ile sanık yönünden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
    İtiraz Gerekçesi:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.11.2017 tarih ve KD–16-2016/143777 sayılı yazısı ile yapılan itirazda; “UYAP üzerinden alınan nüfus kaydına göre sanığın 19/09/2012 günü öldüğü, hüküm tarihinin ise 03/102012 olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Sanığın ölümü halinde hakkındaki kamu davasının düşürülmesini amir TCK.nun 64. maddesi gereğince, yerel mahkemece düşme kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmakla, Yüksek Daire onama kararına itiraz etmek gerekmiştir.” gerekçesi ile Dairemizin onama kararına itiraz ederek kararın kaldırılarak sanık ... yönünden bozulmasına karar verilmesini aksi takdirde itirazın incelenmesi için, dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    İtirazın Konusu:
    Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan İzmir (Kapatılan) 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanık ... hakkında, ölüm nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla kurulan mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
    Hukuki Değerlendirme:
    TCK’nun Genel Hükümler Kitabının, yaptırımlar başlıklı üçüncü kısmında "Dava ve Cezanın Düşürülmesi" başlığı altındaki dördüncü bölümünde 64 ilâ 75. maddeler arasında belirtilen beş sebep, dava ve ceza ilişkisini düşüren neden olarak tespit edilmiştir. Bunlardan 64. maddesindeki;
    “1) Sanığın ölümü hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir. Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tâbi eşya ve maddî menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir.
    2) Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adlî para cezalarını ortadan kaldırır. Ancak, müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin olup ölümden önce kesinleşmiş bulunan hüküm infaz olunur” şeklindeki düzenleme ile sanığın ölümü durumunda kamu davasının düşürüleceği, sadece niteliği itibarıyla zoralıma tabi olan eşya ve yararlar hakkında yargılamaya devam edileceği belirtilmiştir. Buna göre, kamu davası açıldıktan sonra sanığın öldüğünün belirlenmesi halinde mahkemece düşme kararı verilecek, ölümün ceza ilişkisini sadece ölen kişi bakımından sona erdirdiğinden iştirak halinde işlenen suçlarda diğer sanıklar hakkında davaya devam edilecek, sanığın ölümü niteliği itibarıyla müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam olunarak müsadere kararı verilmesine engel olmayacaktır.
    Uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak, sanığın öldüğüne ilişkin bir iddianın ortaya çıkması ya da UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminden) alınan nüfus kaydında öldüğü bilgisinin yer alması veya sanık adına tebliğnamenin tebliğ edilmesi için çıkarılan evrakın öldüğünden bahisle iade edilmesi gibi durumlarda, ölümün kamu davasının düşürülmesini gerektiren bir neden olduğu da göz önüne alınarak, ölüm nedeniyle düşme kararının temyiz merciince dosya üzerinde yapılan inceleme sırasında verilmesi yerine, ölüm bilgisi nedeniyle diğer yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına karar verilerek yerel mahkemelerce mahallinde yapılan araştırmada sanığın öldüğünün kesin olarak belirlenmesinden sonra düşme kararı verilmesinin sağlanması gerekmektedir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde:
    UYAP sistemi üzerinden alınan nüfus kaydına göre; sanığın, yargılama devam ederken 03.10.2012 tarihli hükümden önce 19.09.2012 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçesi yerinde görülmekle itirazın kabulüne karar verilmiştir.
    KARAR:
    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
    2-Yargıtay Yüksek 16. Ceza Dairesinin 13.07.2017 tarih ve 2015/2164 E. 2017/4800 K. sayılı ilamında sanık ... hakkındaki silahlı terör örgütüne üye olma suçundan onama kararının KALDIRILMASINA,
    3-Sanık müdafıinin temyizine ilişkin incelemede;
    Sanık ..."nın hükümden önce 19.09.2012 tarihinde öldüğüne ilişkin kayıt araştırılarak TCK"nın 64/1. maddesi gereğince hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 28.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.

    Hemen Ara