213 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/6550 Esas 2017/5888 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6550
Karar No: 2017/5888
Karar Tarihi: 19.12.2017

213 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/6550 Esas 2017/5888 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2016/6550 E.  ,  2017/5888 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 213 sayılı Kanuna muhalefet, Suç işlemek için örgüt kurmak ve yönetmek, Suç örgütüne üye olmak
Hüküm : I-Sanıklar ... ve ... hakkında:
1-213 sayılı Kanunun 359/b-l maddesi, TCK"nın 43/1, 62 53/1, 58/6 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-TCK"nın 220/1, 62, 53/1, 58/6 maddeleri uyarınca mahkumiyet
II-Sanıklar ... ve ... hakkında:
1-213 sayılı Kanunun 359/b-1, TCK"nın 43/1, 62 ve 51/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-TCK"nın 220/1, 62 ve 51/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
III-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında:
1-213 sayılı Kanunun 359/b-l maddesi, TCK"nın 43/1, 62, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-TCK"nın 220/2, 62, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
IV-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında:
1- 213 sayılı Kanunun 359/b-l, TCK"nın 43/1, 62 ve 51/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- TCK"nın 220/2, 62 ve 51/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanık ..."ın duruşmalı inceleme isteminin CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
I-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 213 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümleri yönünden, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar ve sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek ve 213 sayılı Kanuna muhafet etmek suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine, sanıklar ... ile ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve 213 sayılı Kanuna muhalefet etmek suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine, sanıklar ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
1- TCK"nın 64/1 madde, 1. cümlesi "Sanığın ölümü hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir." düzenlemesini getirmiştir. UYAP ortamından alınıp dosya içine konulan nüfus kayıtlarına göre hükümden sonra temyiz aşamasında sanık ..."nin 15.10.2013, sanık ..."m 23.08.2013 ve sanık ..."nın 25.09.2015 tarihinde öldüklerine ilişkin kayıtlar araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan verilen mahkumiyet hükümleri; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç dşlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile ilgili olarak;
5237 sayılı TCK"nın 220. maddesinde tanımlanan "örgütün" varlığının kabul edilebilmesi için hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişinin bir araya gelmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan belirsiz sayıda suçları işlemeye elverişli bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket etmesi ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunup, "devamlılık" göstermesi gerekir.
Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Ancak, amaçlanan suçlan işlemede kolaylık sağladığı için işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün varlığı için, amaç suçları işleme zorunluluğu olmadığı da dikkate alındığında, devamlılığın belirlenmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak, amaç suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması zorunludur.
Bu açıklamalar kapsamında somut olaya bakıldığında; sanıklar arasında iştirak iradesinin varlığı kabul edilse de hiyerarşik bir birlikteliğin olduğunu gösterir nitelik ve yeterlilikte her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından atılı suçlardan beraatleri yerine, yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
3- Kabul ve uygulamaya göre de,
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 19.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

Hemen Ara